Öncelikle kendinden bahseder misin?


Tüm eğitim hayatımı moda tasarım üzerine kurguladım. Tasarımcı olmak benim tutkumdu. Türkiye de moda eğitimi aldıktan sonra Milano da tasarım eğitimime devam ettim, master eğitimimi tamamlayıp kariyer hayatıma Mudo, Fabrika gibi markalarda çalıştım. 10 yılı aşan kurumsal kariyerime kendi markamı kurarak devam etmeye karar verdim. Bu benim hayalimdi.





Mercedes-Benz Moda Haftası’nda 2017 yaz kadın hazır giyim koleksiyonum ile yer aldım. Bu markanın hikayesi fast fashion* tüketimine bir başkaldırı olarak oluştu. Hızla tüketilen moda, düşük kalite kumaşlar ve dikimler, sürekli karşımıza çıkan ve sektör tarafından dayatılan stiller... Farkındalığı yüksek kadınları yüksek kalite arayışına itiyor. Hazır giyimde semi couture** tadında kadın giyime hizmet veren çok az isim var ve ben de markamla bu açığı doldurmaya çalışıyorum. Bu nedenle yüksek dikiş, kaliteli kumaşlar markamın mihenk taşını oluşturuyor diyebilirim. Çabasız şıklık, elegan tavır mottomuz. Şimdi tüm konsantrasyonum markamı büyütmek ve her koleksiyonumun bir öncekinden daha başarılı olması ve istikrarı.


Tasarımcı olmaya nasıl karar verdin?


Çizim yapmaya 6 yaşında başladım ve bu ilgim doğrultusunda resim, müzik, bale eğitimleri aldım sanatla hep iç içe büyüdüm diyebilirim. Resme olan kabiliyetimle birlikte eş zamanlı olarak kendi kıyafetlerimi boyamaya başlayarak tasarıma olan tutkumu da fark ettim. Sonrasında da tüm eğitimimi tasarım üzerine kurguladım. Zamanla tek hayalim olmaya başladı ve sonunda gerçek oldu. Bu benim için o zamanda bir tutkuydu, hala da hiç ara vermeden yapmaya devam ettiğim bir tutku.





Koleksiyonlarını hazırlarken nelerden ilham alıyorsun?


Aslında kafamda hep şu var ‘güçlü kadın’ silüeti. Güçlü kadınları yani zekasıyla var olan, yaratıcı, kendi ayakları üzerinde duran modern kadınları giydirmek istiyorum. İlhamımı da onlardan alıyorum. Onların üstüne etkilendiğim dönem, kültür yorumlarını, dekonstrüktivist yaklaşımla evlendiriyorum. Minimalist bir stilim var diyebiliriz. Güçlü bir tavrı olan koleksiyonlarımı, post modernist bir yaklaşım ile tasarlıyorum. Koleksiyonumu hazırlarken mimari yapılar ve endüstriel ürünlerden etkilenip ilham alabiliyorum.


Doğay Can kadınını tarif eder misin?


Yalın, dişi, sofistike ve güçlü. Aslında kafamda tavır olarak hep şu var ‘güçlü kadın’ silüeti. Güçlü kadınları yani zekasıyla var olan yaratıcı kendi ayakları üzerinde duran modern kadınları hayal ederek tasarımlarım hayat buluyor. Maskülen fakat küçücük bir detayla seksi ve dişi parçaları üzerinde doğal bir şekilde taşıyabilen kadınlar canlandırıyorum hep.


Şu an inanılmaz bir trend dayatması var tüm markalarda. Dolayısıyla birbirine benzer maximalist stiller sürekli karşımıza çıkıyor. Buna karşı duran kendi stili olan kadınları sokakta rastlayabiliyoruz tabi ki. Tam da bu tavırlar benimle özdeşleşiyor.





Takip ettiğin tasarımcılar var mı? Hangi tasarımcıyı kendi tarzına daha yakın görüyorsun?


Gareth Pugh, Proenze Schouler, Dion Lee ve Damir Doma. Bunlar minimal tarzları ve modernist kupları ile bana çok ilham veriyor. David Koma benim tarzıma en yakın bulduğum tasarımcı. Hem kendi moda evi için hazırladığı koleksiyonlar hem de Mugler markası için hazırladığı koleksiyonlarla çizgisine hayran bırakıyor. Çizgimizin şaşırtacak derecede birbirine benzemesi hem hoşuma gidiyor hem de bazen korkutuyor.


En çok hangi ünlü kişiyi giydirmek isterdin?


Cara Delevinge tasarımlarımı giysin isterdim. Victoria Beckham tasarımcı olmasına rağmen yine de kıyafetlerimi onun taşımasını çok isterdim. Bir işbirliği yapılabilirdi, neden olmasın...


Kişiye özel tasarımlar yapıyor musun?


Kişiye özel tasarım yeni yeni yapmaya başladım diyebilirim. Özel geceler, galalar vs. Bu şekilde gelen talepleri geri çevirmemeye gayret ediyorum.


Doğay Can kıyafetlerini satın almak isteyenler koleksiyonuna nasıl ulaşabilirler?


Şu an için Gizia GATE‘de koleksiyonum satışta. Aynı zamanda ‘Opia PR’ Showroomu’ndan da ulaşabilirler. Ayrıca sosyal medyadan bana ulaşan ve koleksiyonumdan parçalar satın almak herkese yardımcı oluyorum.





Önümüzdeki sezon Mercedes-Benz Fashion Week'te yer alacak mısın?


2018 yaz koleksiyonu ile mutlaka yer almak istiyorum. Çalışmalarımıza başladık bile…


Moda Tasarımcısı olmak isteyen gençlere nasıl tavsiyeler verirsin?


Moda tasarımcısı olmak zannedildiği gibi kolay bir meslek değil. Algı olarak çok keyifli ve kolay görünüyor eminim ama inanılmaz bir özveri gerektiriyor. Tüm tasarımcı arkadaşlarımın da yaşadığı ciddi zorluklar var ve ciddi emek söz konusu. Öncelikle mutlaka eğitim almaları gerekiyor, teknik bilgi olmadan bu işte var olmanız imkansız. Sadece yetenekle başarı elde etmek çok zor. Benim en büyük şansım kurumsal şirkette kariyer deneyimim olması. Benim için ikinci bir okul niteliğindeydi. İşin arka mutfağını orada öğrendim. Hepsine böyle bir deneyim mutlaka yaşamalarını şiddetle tavsiye ediyorum.






* Fast fashion: Hazır giyim

** Semi couture: Hazır giyim ve kişiye özel giyimin birleşimi


Röportaj: Çağla Küçükdereli



Moda kurbanı mısınız?

9. Komşunuza kahve içmeye gittiniz, temizliğe başlamış ama ısrarla içeri davet ediyor. Son model elektrik süpürgesi holde duruyor ve komşunuz onun hünerlerini anlatmaya başladı.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.