İnci Hanım’ın oyunculuğu ve programcılığının yanında başka bir kimliği daha var. Mağazacılık. Ama yine çocuklarla ilgili, oyuncak mağazası Tayga Toys’un sahibi. Burada da yine çocuklar için iyi bir iş yapmış, onlara plastik içermeyen, sağlıklı, oyuncaklar sunuyor… Oğlu Ali, bu oyuncaklarla oynuyor mu diye merak ediyorsanız, biz pek görmedik. Onun işi gücü, tüm eğlencesi insanlar! İletişim yeteneğini annesinden almış. İşte ‘sihirli anne’nin anneliği!

İnci Hanım öncelikle Sihirli Annem dizisinden başlamak istiyorum. Çocuklar sizi bu diziyle çok sevdi. Sihirli Annem öncesinde yine çocuklara yönelik bir programınız vardı…

Evet, yine aynı şekilde efsane olmuş 500 bölümlük ‘Duma Duma Dum’ programını yaptım. Programın yapımcısı Faruk Bayhan beni Gencay Gürün Tiyatrosu’nda keşfetti. Benim çocuklarla inanılmaz k bir elektriğim olduğundan ve onların enerjisinden beslendiğimi düşündüğüm için çocuk programı fikrinden bahsedince önce onlara hayal gibi geldi. Çünkü çekimler hem sabah olacak hem canlı olacak, üstelik çocuk programı… Şimdi de Kanal 1’de Şahane Çocuklar adında bir program yapıyorum.

İşinizi severek yaptığınız uzun soluklu başarılarınızdan da belli oluyor…

Ben bu işi çok bilinçli ve isteyerek yapıyorum. Bana yakıştırıyorlar aynı şekilde ben de kendime yakıştırıyorum. Çocuklarla ilgilenmeyi, anneliği seviyorum. Yaptığım işlerin başarısı da buna bağlı. Şimdi Kanal 1’deki program da çok keyifli geçiyor. Çocuklar bayılıyor.

Çocuklar dürüst olur, akıllarından ne geçerse söyler. Onlarla iş yapmanın zorlukları oluyor mu?

Olmaz mı?! Bir kere çocuklarla çalışmak büyüklere göre çok daha zor. Mesela büyük biriyle iletişim kurarken nabza göre şerbet verebilirsin ama çocuklarda böyle bir şansın yok. Onların içi neyse dışı da o. Programa çıktığında ‘A elbisen ne kadar çirkin’ deyiverir! Canlı yayında kalakalırsın! Bir de tabii program boyunca hepsini sürekli dinamik tutmak zorundasın.

Yazıyla aranız nasıl? Çocuk kitabı ya da oyunu yazdınız mı?

Aslında cebimde bunca yıldır biriktirdiğim çok şey var. Milliyet’in Kelebek ekine yazdım bir süre ama o sırada bir taraftan da Duma Duma Dum ve Sihirli Annem’i yapıyorduk. Vakit bulamadığım için bitirmek zorunda kaldım.

Ali’ye bir kardeş düşünüyor musunuz peki?

Düşünüyoruz neden olmasın, inşallah. Bir kardeşi olsun, birbirlerine destek olsunlar isteriz tabii.

Ali’yi ne kadar emzirdiniz, hazır mamalar kullandınız mı?

Ben doğallığa çok önem veren bir anne olduğum için Ali’yi 6 ay boyunca sadece anne sütüyle besledim. 6 ay hiçbir kavanoz maması ya da herhangi bir yardımcı gıda vermedim. 1 yıl boyunca da anne sütüne devam ettim. 3 yılımı bütün çalışmaları askıya alarak sadece Ali’ye adadım zaten. Onunla çok ilgilendim.

İyi ki yapmış mısınız?

İyi ki de yapmışım bütün bunları çünkü Ali çok farklı bir çocuk oldu bu sayede. Çok uslu, söz dinleyen, kendi kendini oyalayan, sosyal bir çocuk.

Tayga Toys adlı bir oyuncak firmanız var. Bu fikir nasıl oluştu?

Çocuklara faydalı olmayı çok seviyorum. Ekranlardan uzak olduğum süre içerisinde eşimle yurt dışındaki oyuncakları inceleme fırsatımız oldu. Oradaki çocuklar ne tür oyuncaklarla oynuyor? Oyuncakların sağlık standartları ne seviyede? Bu konularda da bilgi edindik. Sonra üç tane mağazası olan Tayga Toys adında bir oyuncak firması kurdum. Bu firmanın oyuncaklarında sağlık ve güvenlik standartları çok yüksek ve oyuncaklar organik ürünlerden yapılıyor.

Ali isminden anladığım kadarıyla eski isimleri seviyorsunuz. İkinci çocuğunuz olursa onun ismi için ne düşünürsünüz?

Evet, ben daha anlaşılır daha bilindik isimler koymaktan yanayımdır. Söylendiğinde anlaşılabilir bir isim olmalı. Bir çocuğumuz daha olursa yine böyle kolay anlaşılır bir ismi tercih ederiz.

Ali nasıl bir çocuk?

Ali için Romeo diyebilirim. İnanılmaz romantik. Başak burcu olmasından kaynaklanıyor sanırım. Çok da titiz. Örneğin üzerine bir şey dökülse hemen değiştirmek ister. Onun dışında düzenli tertipli ve ılımlı. Her zaman olumlu ve mutlu olmayı biliyor. İnsanlarla iletişime girmeye bayılır. Yolda gördüğü, tanımadığı insanlara merhaba, günaydın der.

Ali’yi gelecekteki mesleğini seçmesi konusunda özgür bırakacağınızdan şüphemiz yok, ama gönlünüzden geçen bir meslek var mı?

Kafamdan geçen bir şey yok ama bu konuda da çok romantik değilim tabii. Mantıklı düşünüyorum. Sonuçta Ali’nin kendi ayakları üzerinde durabileceği, yaparken kendini mutlu hissedebileceği ve geçerliliği olan bir mesleği olsun isterim.

Anne annelere ve anne adaylarına bir mesajınız aday var mı?

Annelik içgüdüsü her şeyin çok üstünde gerçekten. Çocuğunuzu tanımanız, onunla ilgilenmeniz ve tanım bir bütün olmanız çok önemli. Bu eğitim konusunda da böyle. Mesela ben bütün vaktimi ayırmama rağmen hiç bir zaman Ali’nin her istediğini yapan bir anne olmadım. Hiçbir anneye de bunu tavsiye etmem. Ödüller ve cezalar eğitim için çok etkili. Bilinçli ve her şeyin farkında bir çocuk olması için söylediği hiçbir şeyi es geçmemek gerekir. İstekleri konusunda değil ama sevgi konusunda çocuğun sonuna kadar şımartılmasından yanayım. Çocuk sürekli öpülmek, okşanmak, sevgi görmek ister. Gerçek sevgi temasında sınır tanımamak gerekir. Bu, çocuğun performansını artırmada da çok önemli bir durum.

Gözlemlediğimiz kadarıyla çocuklar konusunda çok bilgi sahibisiniz. Bunun için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Çocuk gelişimi konusunda sürekli uzman kişilerle iletişim halindeyim. Pedagog arkadaşlarım var, onlardan bir şeyler öğreniyorum. Ali’nin öğretmenlerinden yardım alıyorum bunların dışında çok kitap okuyorum. Anne olduktan sonra daha da bilinçlendim tabii. Sonuçta televizyonda çocuk programı yapıyorum ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olmak zorundayım.

Ali’yle geçirdiğiniz zamanları düşünürsek zam tam zamanlı mısınız?

Tabii, programlara birlikte geliyoruz, Ali’yle okuyoruz, eğleniyoruz, yatıyoruz kalkıyoruz, onun bütün evrelerini biliyorum. Benimle büyüyor. Oğlum benim yaşam biçimim oldu. Her şeyini benimle paylaşıyor. Bütün işlerimi ona göre ayarladım. Çünkü hayatımda en çok istediğim iyi bir anne olmaktı.