İzmir, ‘kaçış ve yeniden başlama’ şehirleri arasında hep ilk sırada yer alıyor! Büyük şehirde yaşama avantajının yanı sıra isterseniz sessiz, sakin bir balıkçı kasabasına ya da bir Ege köyüne kısa zamanda ulaşma imkânı tanıyor. Popüler tatil mekânları Çeşme’den Alaçatı’ya, yavaşlığın makbul olduğu sakin yerler Urla’dan Seferihisar’a, yazlıkçı klasikleri Ilıca’dan Karaburun’a ya da Karşıyaka’nın yakın tatil beldeleri Dikili’den Foça’ya her tarza ve beklentiye göre bir hafta sonu kaçamağı ya da tatil planı yapmak mümkün. İzmir’de tatil sadece denizgüneş ve plaj üçlemesinden ibaret değil üstelik... Doğa yürüyüşlerinden antik şehirleri keşfetmeye, dalıştan rüzgâr sörfü veya doğa fotoğrafçılığına kadar birçok spor ve hobiyi yapmaya olanak sağlayan seçenekler de mümkün.

Su altında renkli dünya

Karaburun Yarımadası, dalış sporuna gönül verenler için vazgeçilmez adreslerden biri. Açık denize dönük konumuyla, denizi son derece temiz ve özel olan Karaburun, girintili çıkıntılı yapısı nedeniyle de doğal koylar bakımından muazzam bir zenginliğe sahip. Pek çok dalış noktasıyla yeni başlayanlardan tutun da profesyonellere kadar her seviyeden dalış sporcusu için özel bir bölge. Karaburun’un doğal yapısı ayrıca sualtı fotoğrafçılığı için de cömert! Ender rastlanan bir hayvan çeşitliliği olan yarımadaya yapay resif oluşturmak ve dalış turizmine katkı sağlamak için, İzmir Körfezi’nde 40 yıla yakın zamandır hizmet veren 9 Eylül ve Alabey vapurları, Büyükada ve Küçükada açıklarında yakın zamanda batırıldı. Keşfedilmeyi bekliyor.


Sasalı Türkiye'de ilk

Çiğli Sasalı’daki 425 dönümlük alanda kurulu olan Türkiye’nin ilk Doğal Yaşam Parkı, 425 bin metrekare alan üzerinde 125’ten fazla türde 1500’e yakın hayvanı ve 250’den fazla bitki türünü bünyesinde barındırıyor. Hayvanların kendileri için özel olarak doğal ortamlarındakine benzer hazırlanan ortamda yaşadığı; binlerce ağaç ve bitki çeşitliliğinin bulunduğu parkta ayrıca büyük gölet fıskiyeler, mini şelaleler, adacıklar ve etrafında bulunan yeşil alanlar yaratılmış.


Doğa yürüyüşü için Nebiler

İzmir’in tatil beldelerinden Dikili’deki Nebiler Köyü ve Şelalesi doğal güzelliği ve sağladığı trekking parkuruyla, tatil anlayışı ‘deniz - güneş - plaj’ üçlemesinden farklı olanlara da cazip geliyor. Doğal serinlik sağlayan ağaçlar arasında ilerleyen yürüyüşçüler, Aşıklar Şelalesi’ne erişen rotanın devamında da patikaları takip ederek yola devam edebiliyor. Nebiler Şelalesi’nin bir diğer isminin Aşıklar Şelalesi olmasının da bir nedeni var elbette! Hikâyeye göre peri padişahının kızı Sümeyra, Yörük Ali’ye âşık olur ama padişah kızının bir ölümlüye âşık olmasını kabul edemez. Padişah, Nebiler Vadisi’ndeki bir çınarın altında buluşan âşıkları, yakalatıp kızının sevgilisini öldürtecekken çınar yarılır ve sevgilileri içine alır; aşklarının sonsuza kadar sürmesi için de bir şelaleye dönüşürler... Civarda görülmesi gereken bir doğal güzellikse yine aynı padişahın, kaybettiği kızı için kapanıp gözyaşı döktüğü; şelalenin yukarısında yer alan Ağlayan Mağara.




İzmir Kuş Cenneti

İzmir gibi bir metropol içinde 40 bin hektarlık alanda 300’e yakın kuş türüne ev sahipliği yapan Gediz Deltası, doğanın bir armağanı... İzmir Kuş Cenneti ya da Sasalı Kuş Cenneti olarak bilinen bölgenin yarısı sulak alandan oluşuyor. Su kuşlarının yanı sıra mevsime göre göç yolları bölgeye düşen kuşlar da canlı çeşitliliğine ekleniyor. Bölgenin daimi misafirlerinden flamingoları görmek için bile gitmeye değer olan Kuş Cenneti, gözlem ve fotoğrafçılık için de bulunmaz bir ortam. Bölgede sadece yüzlerce çeşit kuşları değil tilki, tavşan, porsuk, çakal ve gelincik gibi bazı memelileri de görme şansınız var.


Homeros'tan Foça'ya

Foça civarındaki Orak Adası’nın batısında yer alan Siren Kayalıkları, mitolojik hikâyesiyle büyüsünü günümüzde de koruyor... Foça Limanı’ndan hareket eden tekne turlarına katılarak görülebilen kayalıklar isimlerini, Odysseus’un Homeros Destanı’nda bahsedilen etkileyici güzellikteki; yarı kuş yarı insan ve denizcileri büyüleyen güzellikteki Siren’lerden alıyor. Efsaneye göre ıslığa, uğultuya benzeyen sesleriyle buradan geçen denizcileri etkiliyor ve yollarını şaşırtıp kendilerine doğru çekiyorlar. Günümüzde hâlâ Akdeniz foklarının dinlenme alanı olarak korunan ve çevresinde yüzmenin yasak olduğu kayalıklardan duyulan Siren’lerin şarkısı olarak efsaneleşen seslerin aslında fokların uğultusu olduğu da söylenir. Tekneyle yapacağınız Foça turunda, Tim Buckley’in ‘Songs to the Siren’ isimli şarkısını dinleyerek iyice, mitolojik havaya girebilirsiniz. Hazır Foça civarındaki adaları gezmeye çıkmışken, antik yerleşimden mezar odası, su kanalları, Kybele kabartmaları ve tapınak gibi kalıntıların da bulunduğu İncir Adası çevresini de atlamayın.


Sığacık - Seferihisar

Sakin şehir unvanlı Seferihisar’ın yanıbaşındaki Sığacık (Teos), şehrin en özgün kaçamak noktalarından biri. Özellikle pazar günleri, buranın sakinlerinin elleriyle doğal malzemelerden yaptıkları reçeller, tatlılar, turşu ve salçalar gibi gıda ürünlerini sattıkları pazar yerinin yanı sıra antik kalesi, kır gazinoları mutlaka görülmeli.

Bozdağ - Ödemiş

1150 metrelik yüksekliğiyle Ödemiş’teki Bozdağ Yaylası asırlık çınar ağaçları, meşe ve çam ormanlarıyla İzmirliler için doğayla kucaklaşma yerlerinden biri. Kışları dağcılıkla ilgili sporlara yazları ise serin ortamıyla dinlenmeye olanak sağlayan yayla doğal bitki örtüsüyle de öne çıkıyor.

Şirince - Selçuk

Dağlar arasındaki vadide kurulu olan Şirince Köyü’ne varmak için geçeceğiniz yollar içinizi açmaya yeter. 150 yıllık tarihi, özgün lezzetleri ve özellikle de şaraplarıyla şehrin vazgeçilmezlerinden biri...




İçerik: Selin Özavcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.