Artık canımızı kimseye kurban etmeyelim!

‘’Kadın hakları ve Eşitlik’’ konusunu işliyor, İz Tv ‘de Coşkun Aral... Son ziyaret noktası İsveç - Stockholm. Tabii malumunuz üzere İsveç, dünyada kadın hakları konusunda en ileri memleket.

Kanunlar, sistem, eğitim kısaca aklınıza gelebilecek her şey kadın haklarını geliştirici ve destekleyici. Coşkun Aral geçmişten ve günümüzden çarpıcı bilgiler de veriyor programda.

Kadın hakları sıralamasında 135 ülke arasında Türkiye’nin 122.sırada olduğu gibi yada ülkemizde son 7 yılda 4000 kadının kocaları veya aile bireyleri olan erkekler tarafından katledildiği gibi.

Bu istatistikleri siz yada ben çok iyi bilemeyebiliriz..

Ama eminim meclisde bulunan kadın milletvekilleri herhalde bu bilgilere sahiptir... Tam da bunları düşündüğüm bir sırada okudum AK parti Ağrı milletvekili Sayın Fatma Salman’ın şu sözlerini..

‘’Fatma birçok şeyden ayrılabilir ama AK Parti’den, Başbakanından ayrılmaz. Çünkü Başbakan, Fatma’yı iki dönem milletvekili yaptı. Fatma canını Başbakan ve AK Parti’ye kurban eder.’’

Ben bu sözleri bir türlü içime sindiremiyorum... Toplumda rol model olması gereken kadınlarımızın kalkıp canını Başbakana veya partisine kurban etmesi ne derece doğru?

İnsanların tabii ki kendi bedenleri, saygı duymak lazım!!

Ama artık şu kurban olma, kurban etme durumlarından vazgeçsek...

Biz kadınlar, bu işi bir de gönüllü yapmaya kalkarsak, yukarıda ki istatistikleri siz düşünün !

Birçok kadın hayatlarını zaten istemeden maalesef kocalarına, babalarına veya erkek kardeşlerine kurban ediyor...

Yada kadın - erkek trafiğe kurban veriyoruz hayatlarımızı.

Artık şu kurban etme işini sadece kurban bayramında kullansak daha iyi olmaz mı?

Pema ve Neva ile Hindistan’a mistik bir yolculuk zamanı...

Uzun zamandır arzu ettiğim bir yolculuğa çıkma zamanı geliyor. Çok ama çok heyecanlı bir o kadar da coşku doluyum.

Sevgili Gülenay Pema’nın rehberliğinde Neva Sanat ve Gelişim merkezinin organizasyonu ile ana teması ‘’içe dönüş’’ olan dolayısıyla da ‘’sukünet’’in arayışı olucak bu yolculuk.

42 yaşında tam da zamanında diye düşünüyorum. Ganj nehri kıyısında dünyanın yoga merkezi Rishikesh’de bir Asramda kalıp meditasyon ve yoga yapılacak. Veee Hindistan’ın en renkli festivali ‘’Holi’’ ye denk geliyor bu yolculuk.

Baharın gelişini kutlayan bir festival bu. Çok heyecanlıyım çok. Hemen gelsin istiyorum 24 Mart. Ama yok madem amaç "içe dönüş ve sukünet" hazmede hazmede hazırlanacağım bu yolculuğa.

Artık hiçbir şey için acele etmek yok.

Çünkü hız hayatı eksiltiyor...

Ve yavaş güzeldir....