İşletim sistemi…

Çıralı’da yaşarken kedi ve köpeklerimizden başka, tavuklarımız da vardı. Hem de 30-40 kadar. Eş-dost tanıdık birilerinin eve ve bahçemizdeki canlılara göz kulak olması gerekirdi ki biz de içimiz rahat İstanbul’a gidebilelim. Pansiyon zamanı hemen yanı başımızdaki ev sahibimizin kızı göz kulak oluyordu da, pansiyon sonrası taşındığımız eve her gün gidip gelmesi o kadar kolay olmuyordu, o yüzden de o zamanlar ara ara, ancak birilerini ayarladığımız zaman gidebiliyorduk şehre.


Bir keresinde bir arkadaşımız ve yeni sevgilisi gidişimizde eve göz kulak olmaya gönüllü oldular sağ olsunlar, hem denize de girebilecekler mevsim itibariyle, gidişimizden birkaç gün önce geldiler, neyin nasıl yapılacağını anlattık, bir nevi kurs verdik onlara, biz de gönül rahatlığıyla gittik İstanbul’a. Giderken de kocaman bir liste yaptık kolaylık olsun diye.


Tavuklar biraz fazla uyusak kapıya gelip gösteri yaparlar, avaz avaz bağırırlar “kalk da bize yem ver, acıktık” diye. Ekmek arabası belli bir saatte gelir, tulumbanın yanındaki kovaya ekmek bırakıp üzerine de taş koyar ki tavuklar devirmesin, onları güneş vurmadan almak gerekir ki yaz sıcağında kızışmasın ekmekler. Tulumbanın contası su kaçırıyor, olur da su biterse maşrapada her daim su bulunmalı ki dinamoyu susuz çalıştırmak olmaz. Depo dolunca fişi çekmeli yoksa çatı, yer-gök taşan suyla göl olur. Şu şu bitkiler iki günde bir, bahçedeki ağaçlar üç günde bir su ister, şu bitkiler ise hassas, suyu bitince sulamalı ki fazla sudan çürümesin, o yüzden toprağına dokunarak kontrol etmeli. Köpeğimiz komşunun ördeklerine musallat olduğu için bağlı, sabah akşam gezdiriyoruz… Sabahın, öğlenin, akşamın işlerini, hepsini tek tek yazdık.


Sonradan öğrendik ki arkadaşımızın sevgilisi “ne çok kural var” diye şikâyet etmiş. O zamandan beri düşünürüz bu tip şeylerle ilgili bunlar gerçekten de kural mı diye. Ya da bunlara kural denir mi, başka bir şey mi denmeli?


Şimdiki yerimizde de şartlardan dolayı dikkat etmemizin “iyi olacağı” pek çok şey var. Burada su dağdan, yüzlerce metre öteden geliyor, vanalarla bahçeye dağılıyor. Suyu nereye yönlendireceksek önce o tarafın vanası açılıyor, sonra diğer tarafın vanası kapanıyor, aynı anda bütün vanalar “yanlışlıkla” kapanırsa, hortumun başında su geri tepip kaçabiliyor ve susuz kalabiliyoruz aniden.


Ya da depo taştığında önce hangi vanayı açacağız, sulama işi bitince su nereye akacak? Güneş panellerini akülerin yetersizliği dolayısıyla 24 saat çalıştıramıyoruz, o yüzden belli saatte buzdolaplarını kapatıp evde elektrik kullanmaya devam ediyoruz.


Bulaşıkları arap sabunuyla yıkadığımız için ve o da deterjan gibi güçlü olmadığı için 28 yıldır huyunu suyunu ezberlediğim “arkadaş”la ilgili belli başlı “tavsiye”lerim oluyor ki elimize yıkadıktan sonra yağlı yağlı gelmesin, bir daha yıkamayalım.


Açık hava tuvaletlerindeki klozetlerin kapaklarını kapalı tutalım ki içine gekolar ya da fareler düşüp ölmesin; bitmiş tuvalet kâğıdı rulolarını lavaboya düşüp çıkamamış karıncaları, örümcekleri kurtarmakta kullanalım.


İşte böyle böyle “kurallarımız” var. Bu mekânın “işletim sistemi” ya da “yönerge” demeyi tercih ediyoruz artık. “Kural” lafını duyunca tüylerimiz diken diken oluyor ya, en iyisi böyle tanımlamak, ucunda ölüm yok tabii öyle yapılmazsa. Amaç sistemi mümkün olduğunca sorunsuzca çalıştırmak, zamanı verimli kullanmak ki işler kolayca hallolsun; bir arada geçirmek, eğlenmek ve dinlenmek, sohbet etmek için daha çok zamanımız kalsın, mutlu mesut yaşayalım canlılarla.


Doğanın kanunları, fiziğin kanunları var ama bizlerin kuralı kanunu olamaz haşa! Şehirden gelen dostlar, şehirden gelirken yanınızda getirdiğiniz kavramları bir kenara bırakmanızı tavsiye ederim. Şehir başka bir kafa, doğada yaşam bambaşka bir kafa. Başka türlü bir hayat ancak kavramları yeniden oluşturduğumuzda mümkün. Belli şeylere takılıp kalırsanız, moda deyimiyle “tetiklenirseniz” ya da “ayar olursanız” baştan cayabilir, vazgeçebilirsiniz. O zaman da doğanın güzelliklerinin tadına varamazsınız, yazık olur. Benden söylemesi…


Bir “sistem”i oturtmak yıllar alabiliyor, tabii ki kısa sürede şıp diye akılda tutulması kolay değil, önemli olan öğrenmeye, uyumlanmaya istekli, gayretli, kararlı olmak, gerisi tekrar ile oturur zaten. Biraz sabır herkese iyi gelir canlar…


Bahar yağmurlarımız yağmaya devam ediyor şükür. Şahane bir yaz olsun herkese…



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.