Kadın ve Fal!

Çok eski çağlardan bu yana geleceği bilme isteği insanoğlunun ilgi alanı olmuştur. Bunun için de çok çeşitli araçlardan yararlanarak tahminde bulunabilmek için yöntemler geliştirmişlerdir.


Yıldızlar, gökteki tüm cisimler, onların hareketleri inceleme konusu olmuş, astronomik gözlemler yapılmıştır. Mısır, Afrika, Mezopotamya, Amerika ve çeşitli Asya uygarlıkları çok gelişmiş teleskop, bilgisayar vb. teknik gereçleri olmamasına rağmen, detaylı yıldız haritaları yapmışlardır. Astroloji dışında, numeroloji, tarot, kahve falı, el falı… vb. gibi, yöntemler günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarmıştır.


Kişilikler, kişilikleri nelerin etkilediği, gelecek hakkında bilgi edinme her zaman ilgi duyulan konular olmuştur. Bunun süregelebilmesinin en önemli nedeninin insandaki merak duygusu olabileceğini söylemek çok yanlış olmayacaktır. İnsanoğlu daima “ ben kimim, neden buradayım, hayatım için başka ne seçeneklerim var, gelecekte karşılaşabileceğim sürprizler neler olabilir?” gibi soruların cevaplarını merak etmiştir.


Özellikle de aşk ve ilişkilerle ilgili gelecekte neler olabileceği, hemen hemen herkesin ilgi duyabileceği bir konudur. Özellikle de kadınların! Kadınlar her zaman fala erkeklerden daha meraklı olmuşlardır. Gerçi günümüzde fala ilgi duyan erkek sayısı da az değildir ama kadınlar her zaman bu konuda başı çekmektedirler.


Kadınlar daha fazla sezgisel düşünür. Her zaman hisleri erkeklerden daha kuvvetlidir.


Duygusaldırlar. Belki bu özellikleri onların daha fazla falla ilgilenmelerini açıklayabilir.


Geleceği merak etmenin çok çeşitli nedenleri olabilir. Bunardan biri “kaygı”dır.


İlişkilerimiz, hayatımız için duyduğumuz kaygı bizi onu öğrenmek için fala başvurmaya itebilir. Bazen geleceğimizi kontrol edebilmek için de bilmek isteriz.


Olaylara kendi istediğimiz gibi yön verebilme çabası çoğumuzda vardır. Ancak bunun çok gerçekçi olmadığını, geçmiş ve gelecek için fazlaca düşünmenin yersizliğini de bilmek gereklidir. Fallar konusu suistimale çok açıktır. Bu konuda zarar gören insanlar çoktur. Zamanını, parasını, enerjisini bu yolda kaybedenleri tanırız etrafımızda mutlaka.


Falı bir eğlence olarak görenlerin sayısı da az değildir. İki kadının kahve içip, fincanları ters çevirmemesi neredeyse mümkün değildir. Fizik kuralları kadar kesin bakabiliriz buna. Bu kadın tipine ben de dahilim. Her içtiğim kahveyi “itina” ile kapatırım. “Kim bakıyor?” diye sorarlar ben de “hiiiççç alışkanlık işte” diye yanıtlarım çoğu kez. Hakikaten bir alışkanlıktır kadınlar için fal.


Bazımız için çok önemli bazımız için eğlence. Ama kadınların çoğunun ilgisini çektiği kesin. Aslında yüzyıllardır insanoğlunun ilgisini çeken bu konuyu bilimsel anlayışla incelemek de mümkün geliyor bana. Bu konuda yapılmış ciddi çalışmalar da mevcut. Şarlatanlıktan, gizem ve suiistimalden uzak olarak eski çağlardan beri süregelmiş bilgileri, günümüz bilgileriyle harmanlayarak çeşitli çalışmalar yürüten kişiler de görmek mümkün.


Tabii ki bu kişileri titizlikle ayırmak ve geleceği bilme isteğinin bize yarardan çok zarar getireceğini bilmek gerçekten çok önemli. Kendi hayatımız hakkında karar verebilecek tek kişi gene kendimiz olmalıyız. Hayatın kendisinin bir öğreti olduğunu, “iyi yada kötü” dediğimiz her şeyin göreceli olduğunu, başımıza gelen “her şeyden bir şey” öğrendiğimizi düşünürsek, falın hayatımızda eğlenceden öteye pek gitmemesi gerektiğini de görmüş oluruz.


Aslolan düşüncelerimizdir. Kendi düşüncelerimiz geleceğimize yön verecek olan tek unsurdur. Hayatımız kendi beynimizde ürettiğimiz düşüncelere göre şekillenir ve “ne” düşünürsek “o” oluruz. Onun için düşüncelerinize dikkat edin onlar gelecekte yaşayacaklarınız olabilirler.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.