Yaşlanmak...

Geçen hafta yapmış olduğum bayram ziyareti beni derinden etkiledi. Uzun zamandır yapmayı planladığım ama hayatın karmaşasında unuttuğum bir ziyaretti. Sorun da buydu. Hayatın karmaşasına ne kadar da çok teslim oluyoruz değil mi? Yapmak istediğimiz çok şey var ama hepsine yeteri kadar vakit ayıramıyoruz. Sonra da ah o suçluluk duygusu yok mu? Peşimizi bırakmıyor. Sorumluluktan geliyor maalesef o suçluluk duygusu. Neden? Kime hesap veriyoruz, tabii ki önce kendimize…



Her sabah yataktan kalkarken, bugün güzel ve verimli olsun diye iç geçiririm. Verimlilik adına yapacaklarım upuzun bir listedir her sabah. Akşam olduğunda sonuç ne? Gene suçluluk duygusu. Tamamlanamayan bir liste ve bu liste gün geçtikçe uzuyor. Yetmiyor zaman işte. Yapmak istediğimiz her şeyi yapamıyoruz. Böylece günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor. Hem de çok hızlı…



Günü yakalamak, yakaladığımız ile yetinmek lazım aslında.Sürekli iç sesimiz bize aynı şeyi söylüyor, bunları yapacak ne kadar zamanımız var? Her şeyi zamanında ve doğru yapmaya çalışıyoruz. Peki, şu an yaptığımız bu şey doğru mu?



Bırakalım koşuşturmayı, dertlenmeyi, tasalanmayı. Elimizden geldiği şekli ile yetinelim, yıllar geçtikte neler olacağını bilmiyoruz. Belki geriye dönüp baktığımızda pişmanlığımız olacak. Olduğu gibi kabul edip, farkında olalım. İşte yapmış olduğum bu ziyaret bana bunu hatırlattı. Bir kadın, 93 yaşında. Her yılın, her ayın, her haftanın, her saatini doya doya yaşamış. Yaşadıklarını mutlulukla, gururla anlatıyor. Zamana meydan okumuş adeta. Üç ay önce eşini kaybetmiş, şu an tek derdi bir an önce ölmek ve sevdiklerinin yanına gitmek. Zaman yetti diyor. Yaşayacak bir şeyi kalmamış, o kadar güzel yaşamış ki… Anıları 93 yıllık olmasına rağmen ilk günkü kadar taze. Eşi ile bir gün bile kavga etmemişler, hiç üzmedi beni eşim diyor. Hala tercihleri var; evde bakılmak istiyor, huzur evi istemiyor. Aklı başında, arada hatlar karışıyor ama olsun.



Peki ya biz? Biz nasıl olacağız yaşlandığımızda, yaşlandığımızı görebilecek miyiz? Anılarımız bir yana adımızı hatırlayabilecek miyiz?



Dolu dolu yaşlanmak istiyorum, Allah izin verirse tabi. Nasıl bir yaşlı insan olmak isterim, sanırım bunu da yazacağım. Evet kendime bir liste yapacağım.



Unutmayın, zaman hızlı geçiyor, yazının sonuna geldiniz bile… Zamanın kıymetini bilin!

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.