Empatizan 2...

Sevgili büyüğüm...


Bugün yeni yılın üçüncü günü. Sonu 13’le, hani uğursuz addedilen 13’le biten yılın üçüncü günü...


Bundan üç gün önce değerli bir arkadaşımdan şöyle bir mesaj aldım:


Yollar seni karşılamak için ayağına gelsin.

Rüzgâr hep arkandan essin.

Güneş daima yüzünü ısıtsın.

Tarlalarına yumuşak yağmurlar düşsün

Ve tekrar buluşuncaya dek

Tanrı seni avucunda taşısın.


‘Yeni yılda aldığım en güzel dilekler’ sıralamasında bu mesajın hızla tepeye tırmandığını saklamayacağım...


Belki de bu nedenle, üç gündür iyi hislerle nefes alıp veriyorum...


Ve senden rica ediyorum, geri kalan üç yüz altmış iki gün nefes almamı engelleyecek girişimlerde bulunma!


Mesela evde, her şey yerli yerinde durmayı öğrensin artık! Bebeğim henüz kendini benim yerime koyacak yaşta değil ama bari şu eşyalar biraz empati yapsın!


Mesela sokakta, bir deliğini başparmağıyla kapatıp burnundan sümüğünü fırt diye fırtlatan erkek nüfusu bitsin artık! Adam kendini seyredenin yerine koyacak mideye sahip değil ama bari şu başparmaklar biraz empati yapsın!


Mesela toplu gösterilerde gaz maz olmasın artık! O gazı sıkan eller kendilerini gaz yiyenlerin yerine koyacak kadar sağduyulu değil ama bari şu fısfıslar biraz empati yapsın!


Mesela davalar delillere uygun sonuçlansın artık! Hukuku uygulayan zihinler kendilerini haksız suçlamalara maruz kalanların yerine koyacak hakkaniyete sahip değil ama bari şu cüppeler biraz empati yapsın!


Mesela üniversiteler sayılsın, sevilsin artık! Öğrencileri kışkırtıp, sonra kenara çekilen düzenciler kendilerini onların yerine koyacak özgürlüğe sahip değil ama bari şu koltuk başları biraz empati yapsın!


Ama empati yapılacaksa gerçekten yapılsın. Göstermelik olsun diye değil, gazeteye manşet olmak için değil, konuşulup bakılmak için değil!


Vallahi ben de empati yapacağım...


Ağrıyan yanlarımı unutacağım...


Temizlik, çamaşır, bulaşık, ütü, yemek, annelik... Her şeyi bir kenara bırakacağım.


Kahvemi alıp koltuğa oturacağım ve anlamadığım o zihniyetin yerine koyacağım kendimi.


Yardımcı kitap niyetine, Akif Beki okuyacağım ya da saatini denk getirip televizyondan dinleyeceğim.


Sonra ne mi olacak?


Bence sevgili büyüğüm...


Sonra Tanrı bizi avucunun içinde taşıyacak.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.