Çirkin kadın yoktur



“Çirkin kadın yoktur, onu nasıl seveceğini bilmeyen erkek vardır.” Aynanın karşısında duruyorum. Fiziksel görüntüm çok, ama çok önemli. Bedenimde bilmediğim, tuhaf değişimler oluyor. Anlamaya, kendimi tanımaya çalışıyorum. Banyoda uzun uzun kendime bakıyorum. Boy aynası yok. Yıkanırken üzerine oturduğumuz tabureyi, ayaklarımın altına çekiyorum. İşte şimdi, kendimi daha iyi görüyorum. Her gün, bıkıp usanmadan bunu yapıyorum.


Annemle ilk sutyen almaya gittiğimizde çok heyecanlıydım. Kafamda renkler ve modeller vardı. Annemle Kemeraltı’nda bir pasaja girdik. Olay gittikçe gizemli bir hal aldı. Pasajda ilerledik. Sonunda, yaşlı bir adamın dükkanına vardık. İtiraf etmeliyim, ana baba günüydü. Sanki herkes aynı günde büyümüş gibiydi. Anneler ve kızları. Kızlar mahcup. Hem birbirimize bakmıyor, hem de bir yandan hangimizinki daha güzel ve büyük, gözden geçiriyorduk. Annem o kargaşada, bana uygun bir seçim yaptı. İlk hayal kırıklığımı yaşadım. Sade, penyeden, beyaz bir sutyen almıştı bana. Bunlara “Genç kız sutyeni” diyorlarmış. İçime sinmese de, genç kızlığa adım atmanın ilk adımlarından biri olduğu için, içsel olarak da hoşnuttum.


Eve gelir gelmez annem hemen yıkadı. Kurumasını bekledik. İpe asarken annem, önüne ve arkasına havlu koydu. Bunu neden yaptığını sorduğumda ise, “Ayıptır, kimse görmesin” dedi. O anda oluşan inancım ne oldu, beni etkiledi mi bilmiyorum. Belki doğru bir şey. Öyle uluorta asmamak gerekiyor, ama “Ayıp” da demesek… Hani oldu da, yanlışlıkla göründü. Ne yapacağız yani, başımız önde mi yürüyeceğiz, ya da sokağa çıkmayacak mıyız?


Zaman geçti, birkaç model daha aldık. Yine beyaz ve penye. Ama bu konuyla ilgili yaşadığım en komik şey ise, büyüme aşamasında göğsüne ne kapatırsan, öyle şekil alacağıydı. Annem günlerce karar verememiş, beklemişti. Bense, annem, teyzelerim ve tüm mahalle kadınları dahil, sıkı bir araştırma yapmıştım. Hangisi daha güzel, nasıl olmalı ve ne kapatmışlar? Büyük teyzemin göğüsleri çok, ama çok büyüktü. Annem, onun kazan kapattığını söylemişti. Aman Allah’ım, neden böyle bir şey istemişti ki? Sonra öğrendim tabii. Çocuğu olmadığı için gördüğü tedavi sırasında kullandığı ilaçlardan öyle olmuş. Annemle arası hiç iyi olmadığından, ya da annemin onunla, annem de bu kazan olayını ortaya atmış olmalı. Ya da büyük olursa dikkat çeker diye, gözümü korkutmak istemiş olabilir. Ne de olsa annelerin her zaman iyi bir niyeti vardır!


En sonunda uygun olan bir kap seçtik. Ne çok büyük, ne çok küçük. Annemin de içine sindi. Özenle göğüslere kapatıldı. Annem okudu üfledi, dualar etti. Tanrım, buna alet olduğuma şaşırıyorum. Ama şimdi de olsa, aynı şeyi yapardım galiba. Bedeninle ilgili, böylesine önemli bir şeyi kimse riske atmaz ki!



Yıllar geçti ve ben, uzun bir süre 75B'de kaldım. 54 kilo olunca gayet iyi. Ama yine de, insan aynaya bakınca gözleri dolu bir şeyler görmek istiyor. Küçük diye tuhaf bir utanma hissediyorsun, ya da beğenilmeyeceğini düşünüyorsun. Ayşe diye bir kız arkadaşım vardı. Bir gün bana, üzüntümü fark ettiğinde, hiç unutmayacağım bir şey söylemişti. Olaya başka bir açıdan bakmamı sağlamış ve oldukça da beni rahatlatmıştı. O da şuydu; dedi ki “Emel’cim, (o zamanlar henüz rüya ile adımı almamıştım ) küçük göğüslü kadın yoktur, önemli olan, erkeğin nasıl seveceğini bilmesi.”


Bu sözden sonra, tahmin edeceğiniz gibi, gerine gerine yürüdüm. Artık evlendiğimde, bunu ben değil, eşim düşünecekti.


Çok da dert olmadı. Çünkü, ikinci bebekten sonra, hayalimdeki göğüslere kavuştum. Hatta bir ara, zayıflamak istediğim halde kilo vermeme sebebinin, yeni halimi kaybetmek korkusu olduğunu anladım. Bunun için hemen, kuantum düzleminde bir çalışma yaptık. Bunu rahatlıkla, sizler de uygulayabilirsiniz. Kilo vermek ya da herhangi bir konuda bağımlılıklarınızı halletmek için.


Öncelikle, her davranışın altında olumlu bir niyet vardır. Benim örneğim mesela. Kilo verirsem göğüslerim küçülür. Ya da sigara içiyorum çünkü, “O benim dostum.”


İkinci adım ise, “Niyeti korumak.”


Üçüncü adım ise, “Davranışı değiştirmek.”


  • Peki, ne yaparsan kendini yalnız hissetmezsin?
  • Dostlarımla birlikte olursam.
  • O halde, haftada en az iki kez bunu gerçekleştir.
  • Peki, istemediğimiz şey yerine ne koyalım?
  • Su.
  • O halde, her sigara içmek istediğinde su içiyorsun.

Niyet korunur, davranış değişir. %90 sonuç veriyor. %10’luk kısım ise, “Gerçekten istemek.”


Tabii bilinçaltı düzlemde, bunu iyice almanız gerekiyor ve sık sık tekrar edin. Ben bu çalışmadan, direndiğim noktayı bulduktan sonra, sıkı durun, tam 21 kilo verdim ve aynaya baktığımda gördüğüm “Ben”den oldukça hoşnudum.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.