Taksilerde mesafe kısa öyküler uzun!

O kadar çok taksici hikâyesi duyuyorum ki etrafımdan Luc Besson’ın Paris sokaklarını birbirine katan efsanevi ‘Taksi’ serisinin neden İstanbul’da çekilemediğine şaşıp kalıyorum. ‘Olmayan’ senaristlerimiz taksici maceralarından ‘Taksimetre’ diye bir senaryo yazsalar Yeşilçam’ın en nadide ‘fantastik-bilimkurgu’ filmlerinden birine imza atarlar diye düşünüyorum.


Adana’dan 2 gün önce İstanbul’a gelip taksiciliğe başlayan ve Beşiktaş’tan Taksim’e nasıl gideceğini bilmeyen delikanlının ya da yolculuk boyunca “Müşteri ne der?” diye umursamadan son ses flashdisc’e yüklediği Cübbeli Ahmet Hoca vaazını dinleyen dayının öyküsü belki Altın Portakal almaz ama Altın Koza’da jüri özel ödülü kovalar gibime geliyor...


İzmir’e ceset götüren amca!


Nuri Bilge Ceylan’ın bir gece Mecidiyeköy’de arabasının arka koltuğuna oturan 3 kişinin “İzmir’e çek” sözlerinin ardından 550 kilometre boyunca ‘bir ceset’le yolculuk etmek zorunda kaldığını iddia eden taksici abimizin hikâyesinden ‘yalnız ve güzel ülkemize’ bir Altın Palmiye daha getirmesi işten bile değildir herhalde. Dizilerimizde rol alan bazı ‘oyuncumsu’lar jest ve mimik kullanımı konusunda konservatuvarlarda öğreneceklerinden daha fazlasını kısa mesafe yolcu aldığı için hiç konuşmadan, en atarlı sevgiliden daha iyi trip atan taksici abimizden öğrenebilirler mesela!


Trafik ayık kafa çekilmez


İstanbul’da herhangi bir taksinin kapısından içeri girdiğiniz an bir Narnia’ya, bir Hogwarts’a, bir Neverland’a, bir Orta Dünya’ya geçmiş gibi oluyorsunuz resmen! Taksimetreyi açarken daha ilk cümlesi “Ayık kafayla bu İstanbul trafiği çekilmiyor!” olan taksici esnafı kardeşimin anlattıklarını Allen Ginsberg ya da William S. Burroughs yazsa Beat Kuşağı’nın referans kitabı olur; o derece yani!


İstanbul’daki bazı taksiciler arasında ’Taksi Şoförü’ Travis Bickle’ın Akasya Durağı’nın Osman Aga’sı gibi kalacağını söylersem ne demek istediğim daha iyi anlaşılır herhalde...


Ehliyeti olan taksici midir?


Seçim sonucundan Fenerbahçe’nin yeni hocasının oyun planının nasıl olması gerektiğine, ‘Karadayı’nın senaryo hatalarından Ajda Pekkan’ın gençlik sırrına, Veliefendi’de dönen dolaplardan boyun fıtığı tedavisine kadar her konuda bilgi sahibi olacağınız dev bir ‘kütüphane’ gibi taksilerimiz... Cebinde ehliyeti olan herkesin direksiyon başına geçip ‘taksici’ olabileceği bir ülkede ‘taksicilik’ konusunda bir standart beklemek saçmalığın daniskası maalesef! Bu yüzden şimdi koltuğunuza iyice yerleşin ve en ‘fantastik’ Hollywood filminde karşılaşamayacağınız öyküler ve Google’de arasanız bulamayacağınız bilgiler için ‘Taksici Bey’le sohbete başlayın... İyi yolculuklar...


Kadınlar daha yalancı!


Vallahi ben de bilim insanlarının yalancısıyım! İngiltere’de geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre kadınların erkeklere göre daha çok yalan söylediği ortaya çıkmış... Araştırmaya göre her 5 kadından 4’ü her gün en az bir kez yalan söylediğini itiraf etmiş. Bazı kadınlar biraz daha ileri gidip (en azından araştırma için dürüst olup) günde 30 kez yalana başvurduklarını açıklamış.


Buna karşılık her 5 erkekten 2’si her gün en az bir kez yalan söylüyormuş...



Bir sigorta şirketi için yapılan araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin yüzde 55’i ise ‘insanlar kendilerini iyi hissetsinler’ diye yalan söylediklerini belirtmiş.


En çok iş, maaş ve kilo konusunda yalan söylenirken en çok yalan söylenen yer ise ‘evlerimiz’miş!


Ve asıl ilginç olan ise yalan söyleyenler gençlerden çok orta yaşlılar! Ortalama 46 yaşındakiler düzenli olarak yalan söylediğini kabul etmişler...


Dedim ya ben bilim insanlarının yalancısıyım... Yalan konusundaki bütün bu verilerin yalan olabileceğini unutmadan etrafınızdakilerin sizin için söyledikleri güzel şeyleri bir daha düşünün... Pis yalancılar!


Fasulyenin faydaları!


‘Neşeli Günler’in Ziya’sı gibi sizlere bugün büyük bir hizmette bulunacağım! Sevgilinizden ayrılmak istiyor ama bir türlü ona söyleyemiyor musunuz? Gözünüz aydın! İngiltere kralından, Kim Kardashian’a kadar dünyanın bütün ünlülerinin kullandığı ‘Ayrılık Fasulyeleri’ (Berak up Beans) ayağınıza geldi...


Amerika’da bugünlerde oldukça popüler olan bu fasulyelerin üzerine lazerle ‘Bitti’, ‘Arkadaş olalım!’ yazdırdıktan sonra bir saksıya ekip sevgilinize veriyorsunuz. 10 gün sonra filiz vermeye başlayan fasulyenin üzerindeki mesajı gören sevgiliniz niyetinizi anlayınca da ilişkiniz sona eriyor... Bu paha biçilmez yardımın fiyatı ise bir porsiyon pilav üstü kuru kadar, sadece 12.5 lira... Afiyet olsun...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.