Akredite virüsü hızla yayılıyor!

Gündemi ucundan kıyısından takip ediyorsanız şu akredite olma-olmama meselesini de biliyorsunuzdur. Yıllarca basının ‘akredite’ olanını-olmayanını konuştuk.

Liderlerin biri gitti, biri geldi, iktidarlar değişti ama akredite konusu değişmedi.

Çünkü zihniyet değişmedi!

Akreditenin gerçek anlamından uzaklaşmış durumdayız…

Akreditasyonun gerekli olduğu yerler var ama artık her önüne gelen kurumun bunu yapması anlamlı değil. Karmaşa yaşanmasın diye maçlarda gazetelere uygulanan akreditasyonu anlayabilirim.

Ülkemize konuk gelen lideri takip edecek gazetecilere yapılan akreditasyonu da anlarım. Ama kamuoyuna açık toplantıların akreditasyona bağlanması mantıklı değil.

Maalesef dünün akredite olamayanları bugün başköşede yer alırken, dünün başköşede ağırlananları bugün akredite engeliyle karşılaşıyor.

Açıkçası kimsenin bu zihniyeti değiştirmeye gücü yetmiyor.

Biz bu meselenin basınla sınırlı kalacağını düşünürken geçtiğimiz hafta Ankara Üniversitesi’nde bu kez öğrencilere akredite uygulandı.

Adı listede yer alan yani akredite olan öğrenciler Başbakan Erdoğan’ı dinlemek için salona alında, adı listede olmayanlar "neden alınmıyoruz" diye sorunca yaka paça emniyete götürüldüler.

Manzara aynı sadece aktörler ve figüranlar farklı…

Ben yakında vatandaşa da akredite uygulaması yapılmasından korkuyorum.

Bir yandan bas bas bağırılıyor “ötekileştirmeyin” diye, öte yandan “ötekileştirmenin” âlâsı yapılıyor.

Birini içeri alıp, diğeri kapıda bırakılıyorsa birlik ve bütünlükten kim söz edebilir? Söz edilse bile ne kadar inandırıcı olunabilir?

Kapının dışında kalan kim olursa olsun içeridekilere diş bileyecektir. Günü geldiğinde de içindeki öfkeyi soğutmak için kendisine yapılanı misliyle karşı tarafa yapmanın hayalini kuracaktır. Dün ve bugün olduğu gibi…

Rövanş alma mantığıyla bir adım ilerleyebileceğimizi düşünen varsa bir adım öne çıksın!

Hatta bize bunun mantıklı bir açıklamasını yapsın.

Kapının dışında birilerini bırakmak beni ciddi rahatsız ediyor. Birilerini kapının dışında bırakan olmadığım halde bırakılanların olduğunu bilmekten huzursuz oluyorum.

Bu nedenle iktidar özentisi bir hareketle yerel basına akredite uygulayan Balıkesir Belediyesi’ni de, akredite virüsünü toplumun her kesimine yayan zihniyeti huzurlarınızda protesto ediyorum.