Erkek arkadaşım bana çok karışıyor...

“Merhaba Yeşim Hanım, ben erkek arkadaşımla bu aralar sorun yaşıyorum. İlişkimiz başladı başlayalı ilk yazımız bu. Erkek arkadaşım biraz maço, giydiklerime sürekli karışıyor. Kıyafet konusunu bir tarafa bırakıyorum, yaz geldi artık deniz sezonu açıldı. Şimdi tutturdu bikini giyemezsin diye, bu konuda çok kavga ediyoruz, ben yanında yokken ya mayo giyersin ya da bikini giyeceksen kadınlar plajına gideceksin diyor. Ancak o yanımdayken bikini giyebilirmişim. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi şaşırmış durumdayım. Tartışmaya başladığımızda da, “amaç denize girmek değil mi? Kadınlar plajında da deniz var, bikiniyi orada giy” diyor. Diyecek bir şey bulamıyorum. Yazılarınızı okuyorum ve bana da yardımcı olabileceğinizi düşündüğüm için size danışmak istedim. Bana bir yol gösterirseniz sevinirim. Onu seviyorum, ilişkimiz yıpransın da istemiyorum ama dediklerini de kabul edemiyorum. İstanbul'da doğdum, İstanbul'da büyüdüm sonuçta. Cevabınız, yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.”



Yeşim Tijen’in cevabı:






Genç kız sevdi mi yalnız kalbi gitmez elinden, özgürlüğünü de teslim eder, hem de başlarda gönüllüdür buna. Neden önceleri gönüllüdür, çünkü öyle hemen bütün kısıtlamaları yaşamaz. Her gün yeni bir kısıtlamayla tanışır. İlk günler hoşuna bile gider genç kızın; tam istediğim gibi, benim sevgilim tam bir maço diyerek zevk bile alır bundan. Bunlar olurken kendine ve çevresine bahanesi de hazırdır. Beni seviyor, hep kıskançlıkları bu sevgiden, içi bir mutlu olur, bir mutlu olur, sonraları bu kısıtlamalar ruhunu daraltmaya başlar, çünkü artık farklı biri olması istenmektedir, bunun ruhuna ve hayatına yansıması başka olmaya başlayacaktır.


Kızların çoğu süslenmeyi ve kendine özen göstermeyi sever, bunu daha 3 yada 4 yaşlarında annelerinin rujlarını yüzlerine gözlerine bulaştırarak ve giymeye çalıştıkları yine annelerinin ayakkabılarıyla yapmaya başlarlar. Yani genlerinde var desek yalan olur mu, olmaz değil mi? Genç kızlar ailelerinin yaşam şekillerine göre kendilerine bir giyim stili de edinir. Haliyle sonra aşk için bütün bu oluşturduğun ve giyerken keyif de aldıkları her şeyden tek tek vazgeçerler. Bu durumu o duydukları aşkla sindirmeye çalışsalar da dayatılanlar pot yapar ruhlarında, birini benimseseler öbürünü benimseyemezler.


Erkeklerin dünyasından bakarsak o taraf apayrı bir âlem, öyle ayrı dünyaların insanı ki kadınlarla erkekler, birinin dünyasını cinselliği, diğerininki duygularını yönlendiriyor. Kadın sevgiyi en önde tutarken, erkek için hayat cinsel arzularının etrafında dönüyor ve bu durum bazıları için öyle vahim ki, yeter ki cinselliği yaşasın gözleriyle, bedenleriyle, insanla, hayvanla artık ne olursa! Erkekler hemcinslerinin bu durumlarını da biliyorlar. Ruhlarını terbiye edememiş bu erkeklerin var olduğunu bildikleri için de kendilerince en kolay çözümü ortaya koyuyorlar. O da sakınmak oluyor. Bu sakınmak da özgürlüklerin kısıtlanmasıyla gerçekleşiyor, erkeğin dünyasında; ne kadar örtersem o kadar az dikkat çeker düşüncesi hakim oluyor. Ne o pis bakışlara ne de onların düşüncelerine maruz kalsın istedikleri için onlar da mümkün mertebe kısıtlama yoluna gidiyorlar. Onu giyemezsin, bunu giyemezsin, oraya gidemezsin; bu baskılara maruz kalıyor genç kızlar. Yazın iş daha da arap saçına dönüyor, kapanacak yer yazın daha çok gündeme geliyor ve bir de denize girmek söz konusu oluyorsa, hemcinslerinin tutum ve davranış tarzlarını benimsemese de işin içinden çıkamıyor. Erkek en kolay yolu seçiyor; onu sakınmak ve sakınıp durmak. Sonunda başlıyor direniş ve tartışmalar, özgürlük bu, aşk da olsa bir yere kadar vazgeçiliyor.


Aslında sevgili okurlar, bütün bunların aşılması için ihtiyaç duyulan duygu güvenmek, hem kendine hem karşındakine. Üçüncü şahıslara güvenmeniz gerekmiyor ama bir ilişkide olması gereken en önemli his güven duygusudur. O oluşmaya başlayınca her şey daha bir kolay aşılır. Bir genç kızı ele alalım, o kesinlikle bir ışıktır. Akıllıysa, güzelse, iyi huyluysa illa ki etrafında o ışığa gelen, pervane olanlar olacaktır ama genç kız kendini taşımasını biliyorsa, bu duruşu varsa yani insanlara koyduğu set ya da çizgi her ne dersek diyelim, erkek de bunları görüyorsa kafasında oluşturduğu korkuların esiri olmamalı diye düşünüyorum. Bir erkek hemcinslerine güvenmeyebilir ama kendine güveniyorsa yine bu sorun olmaktan çıkar. Önce kendine güvenin olduğu ilişkilerde illa ki kıskanmalar olur ama bunlar da tat katar yaşanan ilişkiye.


Erkek arkadaşınız henüz genç, sizin de çabalarınızla ve yaşamında etkisiyle zaman içinde törpülenecektir. Şimdi siz onun bulduğu ve sahip olduğunu düşündüğü bir hazinesiniz onun ruhunda, bunu önce bu şekilde düşünün. Bir yere kadar da kısıtlamaları anlayabilir insan, ama bikini giyme mayo giy, kadınlar plajında denize gir, bunlar kabul edilebilir düşünceler değil. Çağdaş bir gencin düşüncesi böyle olmaz. Tabi ki genç kız bikinisini giyecek. İleri yaşlarda giyilir mayolar ve genç kızlara ne de çok yakışıyor bikini! Giyince daha mı dikkat çekici olunuyor? Bunların hesabını yapmak yerine yanındaki kızın beynine ve ruhuna bakmalısınız. Çünkü namus insanın beynindedir, üstünüzü kapasanız da o beyninizdeki düşünceleri kapatamazsınız. Üstü başı kapalı olup gözü kapalı olmayanları da biliyoruz, hepimiz görüyoruz. Yani namus yalnızca kapalı insanlara ait bir kavram değildir. Benim size önerim çok fazla taviz vermeyin siz aklı başında bir kızsınız nerede ne yapacağınızı ne giyeceğinizi bilirsiniz diye düşünüyorum, biraz da o sizin için adım atsın çünkü sizin bir parça adım attığınıza inanıyorum.


Aşkı herkes kendi karakterince yaşamaya çalışsa da aşk fedakarlık ister. Bu da tek taraflı tavizlerle olmamalı. Şimdiye kadar kadın-erkek aynı yerde denize girerken sırf aşk uğruna kadınlar plajında girmeyi içinize sindirebilecek misiniz? Bir müddet sonra kendi kendinize yabancılaşıp sormaz mısınız ben bu muyum diye? Mesele burada kadınlar plajı değil, özgürlüktür diye düşünüyorum. Alın sevgilinizi karşınıza ve konuşun, “yıllarca ben bu şekilde yaşadım, bundan sonra bana koyacağın baskılar ancak bizi bizden uzaklaştırır, ben senin bana güvenmeni istiyorum ufak tefek tavizler verebilirim. Ama başkalaşamam, bunu yapmaya çalışma, yoksa beni kaybedersin” diyerek ona bu durumun sizin için ne kadar ciddi bir sorun teşkil ettiğini ve sizin gözünüzün ondan başka bir erkeği erkek olarak görmediğini anlatın. Anlarsa ne ala, anlamazsa zor bir ilişki olarak gözüküyor, zorlar ve yıpratır sizi. Tamamen erkek arkadaşınızın gayretine kalmış bir durum içindeki çağdaş genci özgür bırakması gerekiyor yani kendi, kendi ruhunu bir parça rahat bırakacak bu da çok kolay aslında, önce kendine sonra da size güvenecek. Sevgiler...



***



Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.