Annemiz Alzheimer kardeşlerim her şeyi benden bekliyor

Yeşim Hanım merhaba. Ben de bir problemimi sizinle paylaşmak istedim. Annem yalnız yaşıyordu, babam biz genç kızken kalp krizinden vefat etti. Annem genç olmasına rağmen babamızdan sonra evlenmeyi hiç düşünmedi. Şimdi birkaç senedir annemiz Alzheimer oldu, yalnız bırakmamaya çalışıyoruz ama ben ev hanımıyım diye bütün beklenti benden. Bir ağabeyim ve benden büyük bir ablam var. Onlar vakit buldukça gelip ilgileniyorlar. Ağabeyim maddi yardım yapıyor ve sadece bir gelip ilgi gösterip gidiyor. "Onu yaptın mı bunu yaptın mı?" diye benden soruyor. Ablam da çalışıyor. Eşinin işinde beraber çalışıyorlar. Bazen atışır gibi olup hemen kendimize geliyoruz ama içten içe birbirimize kızgınız söylemesek de biliyoruz. Bunları yazıp rahatlamak istedim belki cevaplarsınız benim sorunumu da. Hoşçakalın.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Biri, bir düğümü çözemedi mi ne derlerdi hatırlarsınız, kayınvalidenle anlaşamayacaksın. Hâlâ da söylenir durur. Bunu bildiğimizden bir düğüm verildi mi onu tüm gayretimizle çözmeye çalışırdık, kayınvalidemizle de iyi geçinmek istediğimizden düğüm olayını bayağı ciddiye alırdık. Hiç bilemedik karşımıza kayınvalidelerimizden daha büyük düğümler çıkacağını. Hayatımızdaki düğümlerden söz ediyorum sevgili okurlar, hepimiz hayatlarımızdaki düğümleri çözmekle o kadar meşgulüz ki kendi kendimize biraz rahatlayayım şunu yapacağım, şimdi olmaz kafam rahat değillerin arkasına sakladığımız, ihmal ettiklerimizi bir gün aniden kaybedebileceğimizi aklımıza bile getirmeden yaşıyoruz. Hep sonra söylerimlerle hiç dile getirmediğimiz sevgi sözcüklerini, bir gün söyleyemeden içimizde, bizde kalacağını da aklımıza getirmemeye çalışıyoruz. Aklımıza geldiğinde de Allah korusun taş gibiler diyerek, duvara da vurarak tedbirimizi alıyoruz. Öyle dolu hayatlarımız, öyle dolu ki etrafımızda insanlar, eş - dost, iş arkadaşı vs. bir şekilde bir kalabalık içindeyiz ama kendi içimizde yapayalnızız, hayatın esareti içinde kaybolmuşuz. Oysa hepimizin gizli sığınakları var. Bu hengamede unuttuğumuz o sığınaklara en sonunda gidip huzur bulmak var, başımızı onun kucağına koyduğumuzda yeniden çocuk olup, bir süre için de olsa huzurla dolmak var ve onların da bizim göstereceğimiz sevgiye dünden daha çok bu yaşlarında ihtiyacı var. Yaşadıklarımız bizleri o kadar duygusuzlaştırıyor ki kendi kendimizden bile esirger olmuşuz annemizin ilaç gibi gelen sevgisini.





Hepimiz bir an için de olsa çocukluğumuza dönelim mi sevgili okurlar? Hayatımızdaki en önemli insan kimdi desem sizlere, cevabınız anneniz olacaktır. Yine çocukken en çok istediğimiz şey annemizin evlatlarının içinde en çok bizi sevmesi değil miydi? Bu sevgiyi kazanmak için nasıl da çaba gösterirdik o küçük dünyalarımızda, küçük akıllarımızla, büyük, kocaman bir sevginin sahibi olmak istedik pek çoğumuz. Benim annem, en çok benim, beni daha çok seviyor, hayır beni. Bunlar değil miydi kavgalarımız? Çok küçükken, bazen dile getirmesek de hep en çok sevdiği çocuğu olmak istemedik mi? Ne garip ki ayaklarımız yere iyice bastığında kavga etmez olduk bu sevgiye sahip olmak için. Değiştik, ama onlar hiç değişmiyorlar, hep sevgilerine sahip olarak bir ömrü tüketiyorlar gözümüzün içine baka baka. Böyle bakınca hepimiz birer suçlu gibi gözüküyoruz, ama bir de günümüzün şartlarını dahil edip bakarsak o kadar da suçlu değiliz sevgili okurlar. Hayat ister istemez şu şekilde dönüyor, anne evladına, evlat da kendi evladına. Onlar kendileri de bunu yaşadıkları için bize hoşgörüyle bakıyorlardır, çünkü hayat her yeni gelecek nesil için dünden daha zor olacak, görünen o. Aslında hiç unutmadığımız ebeveynlerimizi sizlerle beraber kendime de hatırlatarak konumuza geçmek istiyorum.





Sevgili okurum, anneniz adına size geçmiş olsun demek istiyorum öncelikle, zor bir süreç yaşıyorsunuz ve bu süreçte elinizden geleni yapmakla yükümlüsünüz. Bunda zorlansanız da annenizin yanında olmanız gerekiyor. Evlatlar bugünler için değil mi? Çocuklarına hissettirmemeye çalışsalar da biz çocukları kara günler için saklanan paralar ya da altınlar gibi kalplerinde sakladıkları güvenceleriz. Ve şimdi zamanı gelmiş o kara günün. Tabii ki bir hayatınız var annenizin haricinde de bunları bir zaman için askıya alacaksınız, sadece kendi ailenizi ihmal etmemeye çalışarak, eş-dost, arkadaş bunlar sizi anlayışla karşılayabilirler. Kardeşler arasında sizin çalışmıyor olmanızın da etkisiyle en doğal sonuç olmuş, sorumluluk size kalmış. Bu çok normal, ama en azından hafta sonları bu sorumluluğu alabilirler. Erkek kardeşler, eşlerinde de sorumluluk bilinci yoksa, yardımcı olmuyorsa bir gün de ben kalayım annemin yanında diyerek ucundan tutmuyorsa yaşanılan zor günlerin, bu onunla vicdanı arasındaki bir konudur. Erkek kardeşiniz eşiyle destek olamıyorsa tek bir şey kalıyor, vakit buldukça gelmek, madden destek olmak. Onun da annesi, o da zaman ayırıp üzerine düşeni yapmalı. Aynı şey kız kardeşiniz için de geçerli, hafta sonunda destek olabilir. Bunları bir araya gelip birbirinizle konuşmaktan kaçmayın sevgili okurum. Bazen tartışacak, sinirleneceksiniz de, bu çok normal. Sonuçta kardeşsiniz birbirinizi anlayacaksınızdır, anlamalısınız da. Siz de onları anlamaya çalışın, çalıştıkları için, ama desteklerini de çekinmeden isteyin. Bir yardımcı kadın da tutularak sizin üzerinizdeki sorumluluk daha hafifletilebilir. Mutlaka düşünmüşsünüzdür bunu da iyice araştırıp, güvenilir bir kadının annenize de çok faydası olacaktır.





Genellikle her ailenin bir fedakârı olur sevgili okurum, sizin ailenizde de fedakârlık size düşmüş. Allah dert verdi mi bir kolaylığını da verir, kullarını çok bunaltmaz. Alzheimer zor bir hastalık, sürekli ilgi isteyen bir hastayla baş başasınız. Yalnız bırakmaya gelmez, küçücük çocuk gibi unutkan, kendinden, yaptıklarından habersiz. Size mecbur olduğunu görmek ne kadar acı gelse de onu hep iyi haliyle kazıyın beyninize, babanızla olan mutlu evliliğiyle, sizleri büyütürken ve büyüdüğünüzde eksiltmeden verdiği sevgisiyle ve sevmekten vazgeçmeyin. Hayat düğüm diye başladım ya yazıma, zor bir düğüm gelmiş önünüze şimdi sevgili okurum. Bu düğümü güzel güzel, acele etmeden sevginizi de katarak sabırla çözün ki vicdanınız sizden hesap sormasın. Hani o küçük çocukken kardeşlerinizle annenizin eteğinden tutup benim annem, benim annem diye paylaşamadığınız anneniz, o hepinizin annesi olmaya çalışmış olsa da belki de yalnız sizin anneniz. Sevgiler…


***



Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.