Evimize yerleşmek istiyorlar...

“Merhaba, ben size bir konuda danışmak istiyorum. 1 buçuk yıldır evliyim. Görümcem de bizimle yaşıyor ve 4 aylık evladım var. Eşim gece işinde çalışıyor, gündüz çoğu zaman uyuyor, vakit ayıramıyor pek. Biraz borçlarımız var, onları düşünerek ilgilenemiyor diye düşünüyorum. Yeni ev aldık ve eşimin ailesinin köyde kendi evleriyle alakalı bir durum oldu ve bizim yanımıza yerleşmelerini istiyor eşim. Ben kötü düşünmek istemiyorum, ölümlü dünya sonuçta fakat ben kendi ailemle de zor geçinen bir insanım. Gelmelerini istemiyorum. 4 odalı bir evdeyiz ama yine de rahat edemem, bu durum evliliğime, özel alanıma yansır, tartışırım, eşimle boşanmaya kadar gider, kendimi biliyorum. Ne yapmam gerekir sizce? Üstelik sadece annesi ve babası değil, genç görümcelerim de var, okuyor biri, geçinemem onlarla, çok alınganlar. Sürekli köy yemekleri yiyorlar, ben yiyemem... Bebeğime de çok karışırlar, onu da istemiyorum. Kendi kızımı kendim yetiştirmeliyim. Sizce ne yapmalıyım, ne demeliyim?”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Mutlaka hayır deme hakkınız var sevgili okurum. Şimdi aile boyu gelecekler, bütün evi işgal edecekler her odadan biri çıkacak, her taraf karışacak. Kayınvalideniz, kayınpederiniz her şeye karışacaklar yaptıklarınız ya da yapmadıklarınız onlara batacak. Evinizde sevmediğiniz yöresel yemekler pişecek üstelik bir de bebeğinize karışacaklar. Şöyle rahat kafanızı dinleyemeyeceksiniz. Düşününce insan ürküyor değil mi? Siz de haklısınız, öylesine yalnızlaşmış ki insanlar artık bir üçüncü kişinin varlığına 2 ya da 3 günden öte tahammülü yok. Sizi kınamıyorum. Herkes aynı durumda ama bazı özel durumlarda dişler sıkılır ve tahammül edilir. Çünkü ailelerimiz değerlidir.


Sevdiklerimizin hatırları vardır ve o hatırlar sayılmalıdır. Diğer bir husus, siz o ailenin bir parçasısınız, parçadan kopmamalısınız, koparsanız kendinize iyilik etmiş olmayacaksınız. O yüzden gelin, eşinizin ailesine evinizin kapısını açın. Hayatta her şey isteyerek yapılmaz, bazen yapmak zorunda olduğumuz için yaparız. Bunu güzelleştirmekte kalple olur, iyi niyetle bakmakla olur. Düşünün, onlara hayır gelmesinler diyebilir misiniz? Vicdanınız size bunu dedirtebilir mi? Ya da dediniz diyelim; o hayırdan sonra mutlu olabilir misiniz? Batar size o hayır, pişman olursunuz. Keşke kabul etseydim dersiniz. Sayılı gün nasılsa geçerdi, ömür boyu kalmayacaklardı ya keşke kabul etseydim dersiniz. Eşinizin gözünden düşersiniz, aile birliğini bozarsınız. Bütünden ayrışırsınız...


Hem bir düşünün: Siz zor bir duruma düşseydiniz ailesi size kapısını kapatır mıydı? Kapatmazdı. Siz de kapatmamalısınız. Evet hiç kolay olmayacaktır ama bu beraberlik sizin hayatınıza mutlaka güzel bir şeyler de katacaktır. Bebeğiniz babaanne, dede, hala, onların ilgisi sevgisiyle daha ilgili bebek olarak büyüyecek. Daha çabuk gelişecek, siz kayınvalidenizden yöresel yemekleri öğrenecek mutfağınızı, kendinizi geliştireceksiniz. Çocuğunuzu güvenerek bırakıp gezebileceksiniz vs. bunlar artıları. Eksileri de mutlaka olacaktır; bir yalnız kalamamak, her kafadan bir ses çıkması, yan gelip yatamamak, size karışmaları gibi; ama aile olmak budur. İyi günde kötü günde birbirinin yanında olmaktır, sahip çıkmaktır. Söylenen her sözü kötüye almamak, art niyet aramamaktır. Bunu başarabilirseniz zaten sorun olmayacaktır. Eylemlerimizi, düşüncelerimiz ve inançlarımız belirler o zaman güzel şeyler düşünürseniz ev sahipliğinize güzellik katarsınız. İnsanın her şey düşüncelerindeyse aklınızdan güzel şeyler geçirmelisiniz. Onlar misafir bu misafirliği önemseyin. Kabul edip etmemek sizin bileceğiniz bir şey olsa da hayatta hiçbir şeyin boşa yaşanmadığına inanıyorum. Evetleriniz ve hayırlarınız, sizin kendinizin ve geleceğinizin birer tuğlasıdır...


Hem farkında mısınız bilmiyorum çok şanslısınız, gencecikken 4 odalı bir eviniz olmuş. Eşiniz bunu başarmış, insanlar sizin kadar gençken ev sahibi olamıyor. Bugün bunun keyfini yaşıyorsanız onların oğlu sayesinde yaşıyorsunuz. İlk önce bunun farkında olun. Eşiniz gece çalışan biri, eminim hiç kolay olmuyordur. Borçların sorumluluğunun yükü düşündürüyordur. Kendi dünyasına kapanıyor dolayısıyla size karşı ilgisizleşiyordur. Siz ilgi gösterin bundan gocunmayın, hep karşıdan beklemeyin. Hayat ev kadınları için her zaman daha kolaydır. İstedikleri kadar yan gelip yatabilirler. Bir arkadaşlarıyla, sevdikleriyle rahatlayabilirler ama çalışan erkek, kadın için durum çok farklı zaman hep kısıtlı, bir de gece çalışan biri için her şey tersine işlerken çok daha zor olmalı, neden siz ,eşinizi sevginizle, ilginizle rahatlatmıyorsunuz? Kadınlar hep alıcı olmamalı. Sevgiler…



***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ABDULLAH 8 SENE ÖNCE 16.KATTAN DÜŞTÜM BEN ÎLÎŞKÎYE GÎRMEDÎĞÎM HALDE AKINTIM ÇOK HER GÜN ÎLÎŞKÎYE GÎRMEK ÎSTÎYORUM ÜROLOJÎ % 1O ÖZÜR VERDÎ NE YAPMAM GEREKÎYOR.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.