Tutunacak hiçbir şeyim kalmadı

Uzun süredir düşünüp düşünüp işin içinden çıkamıyorum. Bir erkek neden "sevmem, istemem, hoşlanmam, gereksiz, boş, bence yanlış, uygun değil, ben öyle eş istemem" dediği özelliklere sahip kişileri sürekli olarak beğenir? "Neden beğendin bu gönderiyi, neden ekledin bu kadını? Böyle biri olursan sevmem istemem, seninle evlenmem" dediğin halde... Neden "Beni ilgilendirmiyor, onunla evlenmeyeceğim. Girişimci ruhlu, çalışkan sosyal biri. Çalışmalarını sevdim" vs diyerek bahane uydurur? "Seninle evleneceğim" dediği kadına "geç saatlerde erkekli ortamlarda çalışan, erkeklerle muhabbet eden kadınlardan hoşlanmam" vs diyen erkeğin erkeklerle çalışan, fotoğraflar çekilen, laf kalabalığı yapan, projenin sadece adı olan ama içi boş olan ve "girişim" denilemeyecek şeyi beğenmesinin sebebi nedir? Bir insan "eşimde olmasın" dediği şeylere sahip olan başka insanları nasıl sürekli beğenip destekler? Hep bunu sorguladım durdum. Ve kendimi susturmak için "beni kıskandırmak için yapmıştır" vs dedim ama artık kendimi kandıramiyorum. Ve gittikçe daha çok öfkeleniyorum.


Ben, insanlık yararına bir proje yapmak istedim. Bir yarışmada finale kaldım. Çok zorluklar çekerek proje finaline gittim. Ailesel ve psikolojik sorunlar yaşayarak, geceleri ağlayarak, gündüzleri şişmiş gözlerle laboratuvarda çalıştım. Onca zorluktan geçtim ve bir şeyler başarmak için didindim. Görünce her şeye rağmen "kendini zorlamış, emek etmiş ve başarmış" demesini bekledim. Ben odamdan dışarı çıkamaz haldeyken, projemin içeriğine bile bakmadan "Boş, gereksiz... Ne haltlar yedin kim bilir! Sen kimlerle sürttün proje yaptın!" vs dedi. Yarışma alanında sunum yapmamız gerekti ve beni arayıp "ee ödül aldın mı? neyse, tebrikler" tarzında konuştu. O zaman bu durum çok ağrıma gitmişti. Zaman geçti, bir şekilde barıştık ve sürekli olarak bana bu projeyi hatırlatıp hatırlatıp laf saydı. Bu da yetmezmiş gibi başka kadınların projelerini beğenip durdu, bir kız hariç. Yukarıda bahsettiklerimi ne zaman sorsam "hepsine sen öfkelen diye beğendim" vs dedi. Öfkeden ziyade kırgınım, bunun farkına asla varamadı. Sürekli olarak beni kontrol etmeye çalıştı. Yalancılıkla, sahtekarlıkla, erkek düşkünlüğü ile suçladı. Bir daha başkaları ile ilgilenip cevap alamayınca "bana yazma, bana dönme" vs dedi. Ve ben bu insanla ciddiydim, ailemle tanıştırmıştım. Onca şeye rağmen sevdiğim için affetmeye çalıştım. Onu görünce, sesini duyunca kırgınlıklarım geçiyordu fakat bana her iftira atışında onun yaptıklarını hatırlayıp öfkeleniyor ve ona tekrar tekrar "sen bana bunu yaptın, başkasına bunu dedin, ben yapınca bunu dedin, bana bunları dedin ve sen gidip şunları yaptın" gibi söylemlerde bulunuyordum. Aradan zaman geçince düzelir sandım. Ve tekrar denedik. Onun ailesi de beni biliyordu. O bizzat ailemle yüz yüze de tanıştı. Bir şekilde çözeriz diye düşünmüştüm. Ama çözemedik ve yine kavga ederek bitirdik. Yaptıklarını hatırladıkça fark ediyorum ki bana değer vermemiş. Sürekli beni değiştirmeye çalışıp yapmadığım şeylerle suçlamış. En basit örnek; saçımı kızıla boyamak istedim ve boyadım. Kızıl renk yüzüme de gitti. Bir ara da patlıcan moruna boyadım, o da yakıştı ama onun bana söylediği sözler "mor kızıl vs o... rengi, niye bu renklere boyuyorsun? Ben bu renkleri sevmem, istemem. Ben siyah uzun düz saç severim demiştim. Siyaha boyarım demiştin, siyah yapmadın ama o... rengine boyadın saçını" vs vs.


Tek sorunum eski ilişkim değil. Hayatımda tonlarca sorun var. Çocukluğumu da ergenliğimi de yaşayamadım. Bu genç yaşlarımı da tonlarca aile sorunu ile geçiriyorum. Depremi bizzat yaşayan birisiyim. Ve deprem anında en çok acı duyduğum şey eski sevgilimle iyi bir şekilde son verememek olmuştu. Hala o anları düşündükce ağlıyorum. Oa çok kırgınım ve kızgınım. Ama yine de "her şeye rağmen Allah'a emanet ol" demeden bitirmek beni üzüyor. Ve ben ne kadar dersem diyeyim bana bu fırsatı vermedi. Kimsenin beni sevmediğini, sadece çıkarları uğruna benimle görüştüklerini biliyorum. Kötü bir insan değilim. Ama ailem dahil hiç kimseden sevgi görmedim. Onun beni sevdiğini düşünürdüm. Fakat seviyor gibi baksa da seven insan sevdiğine bunca şeyi yapamazdı. Onun için bir etten ibaret olduğumu düşünüyorum. Şu hayatta tutunabilecegim hiçbir şeyim kalmadı. Hayattan zevk alamıyorum. Psikologla görüştüğümde "ailenle mutlu olduğun bir an söyle" dedi ve ben öyle bir an bulamadım. En son ne zaman huzur mutluluk hissettim, bilmiyorum. Mutlu dediğim anlar, onunla kavga etmeden geçirdiğimiz bazı anlardı. Ama yaptıklarını, bana sarf ettiği sözleri de hatırladıkça sevilmediğimi, can yoldaşı olarak gördüğüm insanın duygularımı kullandığını hissediyorum. İrademle savaşıyorum. "Keşke depremde ölseydim" diyorum. Aklımdan türlü türlü intihar etme yolları geçiyor. Onca yaşanmışlığın yalan olduğuna inanmak istemiyorum. Ama hatırladıkça yalan olduğunu, kendimi kandırmış olduğum gerçeğini fark edip kahroluyorum. Çıkış yolu bulamıyorum. Yardım edin lütfen. Sözler yalan olabilir biliyorum. Ama bakışlar yalan mıdır? 6 yıllık geçmişimiz koca bir hiç olabilir mi? Hayatımı sonlandırarak büyük bir günaha girmek istemiyorum. Ama tutunacak hiçbir şeyim kalmadı. Rol yapmaktan yoruldum. Normal bir insan olmak istiyorum, her şeye rağmen ayakta kalabilmek, kendime yetebilmek istiyorum. Kendimi sevmek ve başka kimseden en ufak sevgi kırıntısı beklememek istiyorum. Canım çok yandı. Kendi ailem bile bana neler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Hiç kimse için bir değerim yok biliyorum. Allah tan korkuyorum. Ne kadar zor durumda olsam da kızacak ve beni affetmeyecek diye çok korkuyorum. Affedilmez bir hata yapmaktan çok korkuyorum. Kendimi nasıl açıklayabileceğimi bilmediğim için çok uzun yazdım farkında olmadan. Umarım dertlerimle sizi rahatsız etmemişimdir. Cevap yazmasanız bile bana dertlerimi açma fırsatı verdiğiniz için sağolun. Her şey için teşekkür ederim.


Yeşim Tijen'in yanıtı?

"İyi ki o yollardan geçtim. İyi ki düştüm. İyi ki ihaneti gördüm. İyi ki sevdim. İyi ki yenildim. Beni ben yapan her şeye, iyisi ve kötüsüyle beraber teşekkür ederim. Bütün yorulmuşluklara rağmen hayat hâlâ güzel. Ve ben artık, bunlarla beraber benim. Yaşamak, umrumdadır." demiş değerli biri Bu vesile ile ben de hayatımda beni üzen ve mutlu eden her şeye ve herkese teşekkür etmek isterim çünkü hak etmediğim düşüncesiyle kendimi oluşturabildim ve oluşturduğum kendimi kalbimden dolayı seviyorum.


Evet, hayat kendini sevmekle güzelleşiyor, tabi abartmadan. "Kendimi sevmek istiyorum" demişsiniz. Kendinizi sevmeyi başardınız mı, hayatın tadına da anlamına da varmaya başlayacaksınız çünkü her şey kendini sevmekle başlar yavrum. Kendini sevmek; kendini anlamakla, dinlemekle, başkalarıyla kıyaslamamakla, kendi hatalarını kabul edip onları da sevebilmekle, kendi hayallerinden vazgeçemekle ve tabi güzellik takıntısı yapmamakla mümkün olur. Ben yazdıklarınızı okuyunca "bu ne akıllı bir kız ama kendinin yeterince farkında değil. Ona yazık ki ailesi ve sevgilisi değerli olduğunu hisssettirmemişler" diye düşündüm. Evet, siz her şeyi değerlendirebilecek bir akla sahipsiniz. Aklınız ve başarılarınız kendini size gösteriyor. Başkaları size söylemese de siz bilebilmeli ve görebilmelisiniz. İnsan yaşadığı şeylere verdiği yönlendirmelerle kendi olmayı başarıyor. Üzülerek, acı çekerek, ne yapacağım diye kafayı yiyerek kah Polyannacılıkla, kah hayalcilikle yaşayarak hayattan geçiyor. Ardında daha akıllı, daha kendi olmuş, kendine güvenmiş, kendini sevmiş biri olarak... Çünkü insan yaşadıklarıyla dertlerden, sorunlardan daha büyük aklının ve yüreğinin olduğunu öğreniyor. İşte hayatın güzelliği tam da burada başlıyor yavrum. Yaşamak güzel. Güzelleştiren de umutlarımız... Pozitif bakışımız, güzel yüreklerimiz ve aklımız.


Bu kadar akıllıca teşhislerde bulunan bir kızın böylesi gelişmemiş biriyle ne işi var bilemedim. Hangi eksikliğinizi kapatmaya çalıştınız da kapatamadınız? Çünkü sizi tamamlayacak biriyle beraber değildiniz yavrum. Adam kendisi eksik. Sizi nasıl tamamlayacaktı? İşte insan kendi değerini bilmezse kendini değerli hissetmeyeceği, kendini değerlendiremediği ilişkiler içinde olur. Bunun bir anlamı da kendini harcamaktır. Kendi değerinizi görün yavrum. Ben ta uzaktan sizdeki ışığı gördüm ve yazdıklarımla size ışığınızı yansıtmaya çalışıyorum. Siz aklı ve yüreği güzel bir genç kızsınız.


Evet, her şeyin bir süresi vardır. Yaşamla ölüm gibi, başlamakla bitirmek gibi... Ve ara süreçler... İşte siz de bu ara süreçtesiniz. Kendini değersiz hissettiğin zamanların üzülme süresi vardır. O süre bittiğinde kendine saygı duyman gerektiğini öğrenirsin, mantığın konuşur. Kendine saygı duydukça, hak etmediğine inandığın, değersiz hissettiğin yerden kalkıp gitmeyi öğrenirsin. Yürümeyi öğrenmek böyle bir şey. Siz de yürüyüp gideceksiniz, arkanıza bile bakmayacaksınız. Arkada değerli bir şey yok. Bu güzel yazı da bir alıntı, sizin için yazdıklarını çok değerli bulduğum uzmanından...


KENDİNİ DE HAYATI DA UMURSAYACAKSIN


Olaylara bu kadar objektif bakabilen, aslında sorduğu soruların cevaplarının kendisinde olduğunu bilen biri olduğunuz anlaşılıyor sevgili yavrum. İnsanlar her ne kadar sözle birçok şey atıp tutsalar da yaptıklarıyla bunu desteklemiyorlarsa söylediklerinin de bir önemi yoktur. Erkek arkadaşınızı ele alırsak beğenmediği, asla tasvip etmediği olayları veya kişileri takip etmesi bir yana dursun paylaştıkları ve erkek arkadaşınızın sözde ahlaki hayatına tamamen ters olan gönderileri beğenmesi zaten gerçek düşüncelerinin bir kanıtı niteliğinde. Ben size sorayım, siz kendi hayatınız ve dünya görüşünüze uymayan birini takip eder misiniz? Takip etmek yine olabilir ama paylaştığı, tamamıyla karşı olduğunuz bir görüntüyü beğenir misiniz? Ben cevap vereyim, hayır. İşte bu kadar sevgili kızım, erkek arkadaşınız her ne kadar istemem asla evlenmem, öyle yapmam böyle yapmam dese de nihayetinde tüm bu söylediklerini yiyerek tam karşısında durduğu dünyayı aslında muhtemelen istiyor Çok sevdiğim bir söz var insanların %99'u ahlaklıdır, çünkü ellerine hiç o fırsat geçmemiştir diye. Tam olarak böyle. Bu gencin de muhtemelen beğendiği kızlardan biri yüz verse muhtemelen reddetmeyecektir.Hele kızıl saçlı kadınlar için söylediği sözler tam bir facia Eski sevglinizin aklı hep başka şeylerde nasıl böyle bir yoruma cesaret edebiliyor ahlakın saç rengisiyle ilgisi olabilirmi ?Bu toplum bu kafadaki insanlar yüzünden bir adım ileri gidemedi gidecek gibide gözükmüyor


Hayatınızda belli ki sizi sıkan birçok da problem var. Ailesel problemleriniz Aileniz kendileri çıkardıkları sorunların farkında olmazlarsa hiç bir şey değişmeyecek Bunun farkındalığına ne kadar erken varırsanız ve aklınızı bu sorunlara takmaktan uzaklaştırırsanız sizin için o kadar iyi olacak Ailesel sorunları siz düzeltemezsiniz herkes ancak kendini düzeltmekle yetiştirmekle yükümlüdür ve sizin içinde önemli olan kısım inanın bana bu elinizden geleni yapmak sonra kendi haline bırakmak Bir tek siz bir şeyi değştiremezsiniz O nedenle bu süreçlerİ kendinize yatırım yapmakla değerlendirin yavrum Önünüze bakmalısınız her şeyin başında, geleceğinize. Ne kadar başarılısınız, çalışmaya ve başarmaya devam edin. Kendinizi yaptıklarınızı etrafınızdakiler takdir etmeselerde siz kendinizi umursamaya devam edin İnsan hayatta en çok kendi başarılarından ve kendi kazandığı paradan gurur duyuyor. Hayat akıp giderken emin olun karşınıza bir sürü size bu hayatta eşlik etmek isteyen aday çıkacak. Siz en doğrusunu seçeceksiniz. Sorgulayarak, aklınızı ve kalbinizi ortak kullanarak. En önemlisi de sizi motive edecek, ufkunuzu açacak, hep arkanızda size destek verecek birini seçmelisiniz. Bu gencin sizin hayatınıza kattığı hiçbir artı yok. Sizi mutsuz ediyor, başarılarınızı kıskanıyor, sizi kısıtlıyor ve kendinize olan güveninizi yerle bir ediyor. Sizi açık bir şekilde manipüle ederek kontrol altında tutmaya çalışıyor. Hayatınızdan çıkardığınızda inanın bana eksikliğini hissetmeyeceksiniz, çünkü sizi mutlu etmekten çok mutsuz etmiş. Evet, ilk başlarda mutlaka üzülürsünüz uzun bir birlikteliğin verdiği alışkanlık duygusu mutlaka kendini gösterir ama sonrasında inanın bana iyi ki diyeceksiniz, iyi ki hayatımdan zamanında çıkarmışım ve kendime bir şans vermişim.


Ve hayat da size bir şans vermiş. Hepimizin acı içinde televizyonun başına mıhlandığımız o günlerden çıkabilmiş olmanız bir mucize yavrum. Hayat size bir mucizeyi yaşatmış. Orada acı ve ızdırap içinden çıkmış biri hayatın gündelik dertlerine yenilebilir mi? Siz bir düşünün bunu, deprem gibi bir felaketten sonra uyumsuz, geçimsiz ve kapasitesiz birinden ayrılmak dert olabilir mi? O zaman bu güzel hayat armağanını iyi değerlendirmeliyiz. Aldığımız her nefese şükretmeliyiz. Sabahlara uyanışlarımız her şeye rağmen gülümseyerek olmalı. Uyanabildik. Güzel günlerimiz olacak. Ümidimiz, hayallerimiz var ya, onlar bizleri yaşama bağlıyor. O bağları, olabilecek hayallerle beslemeye devam etmeliyiz. Doğayla ilişkimizi hep yakın tutmalıyız. Gülleri koklamalıyız. Saksılarda çiçekler, bahçemizde ağaçlar yetiştirmeliyiz. O ağaçlarıın yaparaklanışından soluşuna, olabilidiğince izleyebilmeliyiz. Yiyebildiğimiz yemeklerin tadına varabildiğimiz için şükretmeliyiz. Sevdiğimiz birileri varsa daha çok bir arada olmalıyız. "Bize yaşama şansı veren Allah'ım dışardaki diğer canlılara da şans vermemizi ister" diyerek hayvanların üzerinden ellerimizi çekmemeliyiz. Siz hayata bu kadar dokununca hayat da sizi güzelleştirecektir. İnsan yüreğini olabildiğince güzel duygularla, iyi niyetlerle beslemeli. Sonrası inanın bana kalbinizin mükafatı olacaktır.


Yukarıda da dediğim gibi güzel geleceğinize şöyle bir bakın, neyi hak ettiğinizi ve neyi hak etmediğinizi hep hatırlayın. kendi değerinizi kendinizin belirleyeceğini bilin. Yaşanalar geçmiş. Geçmişse geçmişte kaldı. Şimdi yeni daha güzel düşünceler lazım. O zaman hadi bir gülümseyin geleceğinize. Hayatta hep en değerli olmanız dileğiyle...


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir İlkel , seviyesiz basit bir adam için üzülmeye değmez
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.