Kayınvalidem düşünmeden konuşan birisi...

Merhabalar Yeşim Hanım,

Ben hayatın gerekliliklerine göre bir kadının elinde olması gerekenlere göre yetişmiş bir kız evladım. Kendi başıma işlerimi, faturalarımı, evimin alışverişimi, işimi tüm gereksinimlerimi yaparım. Babam özellikle bunları öğrenmem için üniversitede görev verirdi. Bu parayı çek, bu faturayı yatır... Bunu neden anlatıyorum? Çünkü gelin geldiğim ailede anne-baba evlendikten bir süre sonra sürekli bizden beklemeye başladı gibi hissediyorum. Aynı şehirde yaşıyoruz. En ufak şey şuraya gidilecek, market yapılamadı, en ufak dertte, dedikoduyu anlatmaya bile eşim aranıyor. Aranamazsa evlerine gittiğimizde hemen başlanıyor... Akraba olarak kopuk bir aileden geliyorum, eşimin ailesinin çevresi geniş. Ama onların da hep bir beklentisi var. Aski adetleri devam ettirelim, sürekli görüşelim hep. Büyük insanlar ne gelenimiz bitiyor ne gidenimiz... Buna elimden geldiğince uyum sağlıyorum ama beni zorluyor. Kendimizi birey olarak değil sadece eşimin ailesinin gelini ve oğlu olarak tanıtabiliyoruz.


Durumumuz da iyi. Eşimin ailesinin kirasını karşılıyoruz. Ev de aldık uğraşmasınlar, rahat etsinler diye. Tatil oluyor biz götürüyoruz, getiriyoruz ama sanki yapmak zorundaymışız gibi hissediyorum. Yok yolu böyle, yok bizim köy daha güzel... Hiç minnet göremiyorum, ya da yaptığımız şeylere hiç dahil olmuyorlar. Kaç gün kalıyoruz, şu da bizden olsun yok. En ufak şey için diyorum. Bir içecek almak bile... Evlerine gittiğimizde ya şunu da size yaptık yok? Ama lafa gelince bizim bütçemiz ortak diyor kayınvalidem. Özel hissetmek sadece küçük beklentiler içinde olmak, ya da sözel olarak minnet beklemek abartıyor muyum? Erkek evlat diye mi böyle anlamıyorum. Çünkü kızları gelin gidince sattık kızımızı iyi yere tek evladımız oğlumuz dediler. Gelin olarak düğünde her şeyi karşılamış bir gelin olarak ataerkil toplumuz kimse o zaman bir şey demedi? Şimdi oğlumuz bize bakacak diye alttan alta mesaj vermeye çalışıyorlar diye gelecek kaygısı yaşamaya başladım. Maaşları da kendilerine kalıyor. Kira yok ekstra her şeyi yapıyoruz, abartıyor muyuz iyi niyette?? Bunları konuşmayı, yapmayı de sevmiyorum ama sorguluyorum neden diye? Verdiğimden hiç çekinmeyen ben bu aileye geldikten sonra sorgular oldu . Torunlarına ufak bir harçlık verecekler ay başı aradıklarında söylüyorlar gidince getir parayı diye baya merasim oluyor eline verince gezdirince uzuyor böyle muhabbet. Bazen en ufak sorunun bile eşime anlatılmasına çok sinirleniyorum. Bir şeyi de kendiniz halledin diye kızıyorum. Ben çocuğumla 2 yaşında kızımla tüm işlerimi hallediyorum, onların en ufak şey eşime yansıyor. Tabii ki aile babanın derdi bizim derdimiz ama biz hiç anlatmıyorken dertlerimizi kendimiz eşimle hallediyorken sürekli dert duymak beni bunaltıyor? Ne yalan söyleyeyim evlerine bile gitmek istemiyorum bazen.


Bu olanlar yüzünden eşime soruyorum niye böyle diye, bu sefer onunla da aram açılıyor. Kültür farkımız da çok, kayınvalidem ne konuştuğunu sözün nereye gittiğini düşünmeden konuşan birisi, beni üzüyor. Niyetini biliyorum kırmak istemediğimden bir şey demiyorum. Ama dışardan duyan öyle anlamaz. Çevrem de tanıyor kendisini. Şahsen de niyeti öyle değildir onun diyorlar bana da. Yine de eşimin ailesi diyorum saygı da kusur etmiyor, evlerine gittiğimde de hep yardımcı oluyorum işlerinde. Ama o da yetmiyor sürekli görüşmek istiyorlar. Arada lafı oluyor onlar demezse kalabalık sülalesinden biri mutlaka laf söylüyor. Eşimin bazen kullanıldığını düşünüyorum siz ne düşünüyorsunuz fikrinizi almak istiyorum?? Eşim sakin birisi. Kalp kırmak istemiyorum diyor müdahale etmiyor yanlışlar davrandıklarında. Yapacağımız her şeyi birlikte kararlaştırıp yapıyoruz. Hatta ilk gelin geldiğimde biz çalışıyoruz kendimize ev alırız annenlerin evi çok rutubetli ilk onlara ev alalım demiştim. Çok şükür yaptık da. Ama yapınca bu beni memnun etmedi. Kendime de kızıyorum böyle olunca. Ama eşim ile kavga etmek istemediğimden susuyorum ama olmuyor içim susmuyor. Kendi aileme de anlatıp kimsenin canını sıkmak istemiyorum. Sizden bir kardeş, bir abla olarak akıl istiyor, dönüşünüzü bekliyorum.


Yeşim Tijen'in cevabı:

"Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum bir yağsam pahalıya mal olacağım." -Didem Madak


Merhaba sevgili okurlar,

İnsan söylememesi gereken şeyleri söylemiyor olsa da düşünüyor. Sözcükler dudaklarımızdan dökülecekken o ayıp, bu ayıp diyerek makaslasak da Allahtan düşüncelerimizde özgürüz. Sorguluyor ve cevaplar arıyoruz. Şimdi siz de büyük olasılıkla çokça illegal sözleri içinizde tutuyor olmalısınız. Yeter artık diye bağırmak istiyorsunuzdur. Aslında ne çok insan birilerine yeter diye bağırmak istiyor kim bilir? Kimi arkadaşına kimi akrabasına belki komşusuna eşine ya da sevgilisine... Zaman zaman anne babalara yeter diyesimiz oluyor ama bazı cümleleri kuramıyorsunuz. Yazarımızın dediği gibi ya illegal olduğundan ya da ayıp olur utanacak duruma düşerim duygusu ile susuyorsunuz. İşte o sustuklarımızı sınırlarımızı çizerek çaktırmadan yeter diye söyleyebiliyoruz yavrum.


Anne babalar evlatlarının durumu iyi olunca bu iyi durumdan faydalanmayı istiyorlar yavrum. Bu çok doğal bizim evladımız, onu biz yetiştirdik diye düşünüyorlar haliyle. Bazı anne babalar da sınırlarını bilemiyorlar sizde olduğu gibi. Bu sınırları bilmek ince düşünceden oğlunun da artık bir hayatı arzuları istekleri olduğunu bilmekten geçiyor onlar ise geldik gidiyoruz bari evlatlarımızdan gülelim diye düşünebiliyorlar. Yani aslında her şeyin altını eşelerseniz yaşanamayan hayatları ve eksiklikleri bulursunuz. O eksiklikler fırsat karşılarına çıkınca haliyle kapansın istenebiliyor ve erkek evladın günümüzde eskisi kadar olmamakla beraber hala erkek evlada yüklenmiş bir misyon var. Erkek evlat anne babaya bakacak sizde de bu yaşanıyor kızları da kayınvalidesine-kayınpederine bakacak onlar da döngü böyle olmalı. Evet hayatta bir döngü gerçeği var yavrum imkanı olan evlatlar anne babalarına destek oluyorlar. Olabildiğince arzularını yerine getirmeye çalışan güzel evlatları biliyorum, onlara hayranlıkla bakıyorum. Ha onlar sınırları aşmıyor mu? Zaman zaman aşıyorlardır ama hoşgörü karşılıklı konuşabilmek sorunları çözebilir değil mi? Evet var el titremez ama öncelik her zaman kişinin kendi ailesi sonra anne babası olmalıdır. Doğru olan budur. Sizler eşiniz ve siz aslında her istedikleri için emrine amade olursanız onlara gel bizi istediğiniz gibi kullanın demiş oluyorsunuz. Sınırları koyacak eşiniz ve sizsiniz yavrum. Her şey için kendinizi telef etmeyeceksiniz. Biraz bahanelere sığınarak sınırlarınızı hissettireceksiniz. Sizin daha iki yaşında çocuğunuz olduğuna göre eşinizin anne babası da yaşlı insanlar değillerdir. Artık öyle kolay kolay da yaşlanılmadığına göre her şeyi sizler hallederek onları bu duruma ve aynı zamanda yaşlı havasına sokmamalısınız. Eşinize bunu söyleyin biraz geri duralım kendi işlerini görmeliler yoksa kendilerini işe yaramaz bir yaşlı gibi hissedecekler diyebilirsiniz. Ya da biri için anne-babasına böyle davranıyormuş diye hiç anne babasını kast etmeden anlatıp bu konuda eşinizi düşündürebilirsiniz. Eşiniz iyi bir evlat gerçekten fedakar ama bir insanın bu kadar iyi evlat olabilmesi yalnız kendi iyiliğinden de olamayabilir anne babasıyla kurmuş olduğu bağla da alakalıdır diye düşünüyorum. Bu bağdır. Onu dedikoduları dinlemek için bile anne babasının yanına gitmeye iten yoksa anne baba sonra gelirim diye geçiştirebilirdi de. Siz de iyi bir gelinsiniz çünkü hangi gelin önce kayınvalidesine ev aldırır? Kendinize ev alacakken anne basına ev aldırarak siz de eşinize yol açmış olmalısınız. Önce siz kendi hayallerinizi arzularınızı kendi çekirdek ailenizi güçlendirmelisiniz sonra imkanınız varsa onlara da yapmak istediklerinizi yapardınız. Şimdiden sonra sınır koyabilmek için eşinizle kendi ailenizin hedefleri, hayalleri için imkanlarınızı kullanarak ailesine sınır koymuş olursunuz. Borcumuz var dersiniz biraz geri durursunuz. Onları tatillere götürmeniz vs bunlar güzel hareketler yavrum. Kıymet bilmeseler dile getirmeseler de siz biliyorsunuz, vicdanen huzurlusunuz. Aileyi tanımışsınız kötü değiller sadece düşüncesizler ve bu konuda onlar kendilerinin bu durumunu fark etmediği sürece yapacak bir şey yok yavrum. Onları öyle kabul edeceksiniz özünün iyi biri olduğunu bilmek bazı şeyleri hoş karşılamanıza yardımcı olabilir. Eşinizi kullanmalarına gelirsek. Bu fırsat vermeyle alakalı bir durum. Ne kadar her şeye he he he derseniz onlar da o kadar onu yap bunu yap der. Bu insanın tabiatında var. Bunca sıkıntı duyduğunuz konularda güzel bir şey var ki eşinizle her şeye beraberce karar veriyorsunuz. Bu çok iyi bir şey. Nihayetinde iyi bir eşiniz varsa bazı şeyleri eşinizin hatırına görmemezlikten geleceksiniz.


Diğer bir husus bıkkınlığınız. Bu kadar çok iç içe olunca bıkkınlık olması çok normal yavrum biraz kendi çekirdek ailenizle vakit geçirmelisiniz. Her hafta sonu veya sık sık bir arada olmanız gerekmiyor. Kendi çekirdek ailenizle daha çok vakit geçirerek, hafta sonları beraberce etkinlikler yaparak kendinizi mutlu edebilirsiniz. Sizin de ailece bir şeyleri paylaşmaya ihtiyacınız vardır. Her zaman kayınvalide-kayınpeder kime olsa bıkkınlık gelir. Bu konuda yaratıcı olacak sizsiniz biraz da böylece eşinizin ailesine karşı daha dayanıklı hale gelebilirsiniz. Sözün özü biraz beyaz yalanlara ihtiyacınız olacak. İşim var, şu an gelemem, meşgulüm... Burada kendi yaşantınıza göre bahanelerinizi siz belirleyeceksiniz. Her şey güzellikle olmalı tabii yavrum. Hayatınızda daima olacak insanları kırmadan ama kendinizide çekirdek ailenizide yıpratmalarına izin vermeden olmalı. Hassas bir denge lazım ki o da iyi niyeti kaybetmemekle mümkün olabilir güzel kızım.


"Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz." -Didem Madak


İnsanın hayatında en çok lazım olan şey Allahın ona verdiği güzellikleri görebilmesi. Bunlar için şükretmesi illa ki hepimizin birbirimizi idare ettiği şeyler olabiliyor yavrum. Siz iyi niyetli bir genç kadınsınız ve bu iyi niyetinizi muhafaza etmeye devam edin. Çünkü hayatı iyi niyetli insanlar güzel yaşayabiliyor. Güzel bakıp, güzel görüyor. Bu değerli bir bakış. Kalbinizi karartmamanız ve güzel yaşantınızın hep güzel kalması dileğimle.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Çok yapıcı bir yorum Yeşim Hanım ağzınıza sağlık. Soru soran kardeşim, inanın ne dertleri var insanların. Bilseniz gidip kayinvalidenizin alnını opersiniz. Yüreğinizi ferah tutun. Şeytan fisildayip duruyor kulağımıza sürekli.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.