Bu sene de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde birçok etkinlik ve yürüyüş düzenlendi. Kadınlar bir arada olduklarını, haklarını sonuna dek savunacaklarını göstermek için Taksim'de yürüyüşteydi; kimisi kadın çemberlerinde oturup kalbini açtı, kız kardeşleriyle sohbet etti; kimisi salonlarda konferanslar, paneller dinledi. Biz de HTHayat.com olarak, Caddebostan Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadelenin Neresindeyiz? Şiddetin Çeşitli Görünümleri" başlıklı panele katıldık.



Kadıköy Belediyesi ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği işbirliğiyle düzenlenen panelde 5 uzman, kadına yönelik şiddete karşı yaptıkları araştırmalar ve üzerinde çalıştıkları projeler hakkında bilgiler verdi, şiddetle mücadelede neler yapabileceğimize dair fikirlerini paylaştı. Her birinin deneyimi ve uzmanlık alanı farklı ama niyetler bir: Kadınlar, erkekler ve tüm insanlık için eşitlikçi, anlayışlı ve yaşanabilir bir dünya...


"Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadelenin Neresindeyiz? Şiddetin Çeşitli Görünümleri" panelinde moderatör/kolaylaştırıcı olarak bulunan Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Selmin Kaşka da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve tarihi hakkında bilgi vererek paneli açtı. Sonrasında konuşmacılar tarafından dünyada kadına yönelik şiddet vakaları ve istatistikleri hakkında bilgiler verildi, Türkiye'de konuyla ilgili neler yapıldığına değinildi. En sonunda da Kadıköy Belediyesi'nden uzmanların konuyla ilgili yaptığı çalışmalar anlatıldı.





Açılış konuşmasını Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Bahar Yalçın yaptı. Kadıköy Belediyesi'nin özellikle sosyal hizmet uzmanlarıyla ve cinsiyet eşitliği konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yaptığını ve bu konuyu çok önemsediğini hatırlatan Yalçın, "Hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var." dedi.


Bahar Yalçın'ın konuşması ile ilgili haber:



Önceki haftasonu kadınlar 8 Mart için Kadıköy sokaklarındaydı:



Panelin ilk konuşmacısı sosyolog-yazar Sema Eren Nijhar, dünyada kadına yönelik şiddetin boyutları hakkında bilgi verdi. Ne yazık ki konu kadına şiddet olunca, en gelişmiş ülkelerde bile durumun çok vahim olduğu görülüyor:


Sema Eren Nijhar'ın konuşması ile ilgili haber:



İkinci konuşmacı olan Yrd. Doç. Dr. Aylin Akpınar, "Toplumumuzdaki şiddet döngüsü ve kadın" başlıklı konuşmasında, boşanan kadınlar üzerinde yaptıkları sosyolojik araştırmadan da bahsetti. Ülkemizdeki geleneksel eril aile anlayışının boşanmayı neredeyse imkansız hale getirdiğini, evliliğinde şiddet gören ve eşinden uzaklaşmak isteyen kadınların çeşitli zorluklarla karşılatığını hatırlatan Akpınar, boşanmaları önleyerek aile kurumunu korumayı hedefleyen sosyal politikaların bireysel olarak kadınlara tamir edilemez zararlar verdiği görüşünde:


Aylin Akpınar'ın konuşması ile ilgili haber:



Paneldeki konuşmacılardan bir diğeri de Şişli Sosyal Yardım İşleri Kurumunda Sosyal Hizmet Uzmanı ve aile/çift terapisti olarak görev yapan Aysel Yıldırım. "Toplumsal cinsiyet ve kadına yönelik şiddet" başlıklı konuşmasında aslında hem kadınların, hem erkeklerin yaygın şiddet mağduru olduğuna dikkat çekerek çocukluğumuzdan itibaren bize işlenen toplumsal cinsiyet kodlarını gözden geçirmeden şiddet sorunuyla mücadele edemeyeceğimizi söyledi:


Aysel Yıldırım'ın konuşması ile ilgili haber:






Panelde "Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele" konusunda söz alan Sosyal Hizmet Uzmanı Dr. Gülcan Urhal da kadın sığınma evlerinin yetersizliğine dikkat çekerek üzerinde çalışılması gereken konular hakkında bilgiler verdi:


Gülcan Urhal'ın konuşmasının detayları:


Kadıköy Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Duygu Adıgüzel de Kadıköy Belediyesi’nin kadınlara yönelik hizmetleri hakkında bilgiler verdi:



Panelin ardından Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu tarafından sahnelenen "Bir Kadın Uyanıyor" adlı tiyatro oyunu ile 8 Mart etkinlikleri devam etti.



Aynı gece onbinlerce kadın, İstiklal Caddesi'ni mor bayraklarıyla rengarenk boyadı. Türkiye'de kadına yönelik şiddet vakaları artıyor ve uygulanan politikalar kadınları güçlendirmek yerine daha bağımlı hale getiriyor gibi görünebilir. Ama bir arada duran, bir arada güçlenen kadınların varlığını gördükçe, Türkiye'nin kadınları için de ümit var diyebiliyoruz.



İnsanca, korkmadan yaşayacağımız nice 8 Mart'lara...



Haber: Duygu İslamoğlu

dislamoglu@hthayat.com








Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.